- Kudret, herkesin harcı değil… Aciz, Allah’tan çekinen kişiye sermayedir. 3280
- نیست قدرت هر کسی را سازوار ** عجز بهتر مایهی پرهیزکار
- Eli bir şeye erişmeyen, Allah’tan korktu, çekindi, kendisini ibadete verdi… Yoksulluk, işte yüzden daima övünülecek bir şeydir!
- فقر ازین رو فخر آمد جاودان ** که به تقوی ماند دست نارسان
- Zengin zenginliği yüzünden Allah tapısından reddedildi. Çünkü kudreti var; sabrı terk etti, dilediğini yapıverdi!
- زان غنا و زان غنی مردود شد ** که ز قدرت صبرها بدرود شد
- Acizlik, yoksulluk, insana hırslarla, gamlarla dolu olan nefis belâsından aman verir.
- آدمی را عجز و فقر آمد امان ** از بلای نفس پر حرص و غمان
- Gam, olmayacak dileklerden meydana gelir. Çünkü gulyabanilere avlanmış olan insan, o olmayacak dileklere alışmış, onlarla huylanmıştır.
- آن غم آمد ز آرزوهای فضول ** که بدان خو کرده است آن صید غول
- Toprak yiyen, toprak ister; o biçare gülbeşekerden hoşlanmaz, gülbeşekeri hazmedemez!” 3285
- آرزوی گل بود گلخواره را ** گلشکر نگوارد آن بیچاره را
- Ulu Allah’tan, Musa’ya dileğinden bir kısmını olsun öğret… diye vahiy gelmesi
- وحی آمدن از حق تعالی به موسی کی بیاموزش چیزی کی استدعا کند یا بعضی از آن
- Allah, Musa’ya “Ya Musa, sen onun dileğini ver de elini aç, dilediğini yapsın!“ dedi.
- گفت یزدان تو بده بایست او ** برگشا در اختیار آن دست او
- Dileğini yapmak kudreti, ibadetin tuzudur, lezzetidir. Yoksa bu gökyüzü de ihtiyarsız dönüp durmada.
- اختیار آمد عبادت را نمک ** ورنه میگردد بناخواه این فلک
- Fakat düşünüşünden dolayı ne bir sevaba girer, ne bir günaha. Çünkü hesap vakti sevap ta ihtiyarî olarak yapılan işe verilir, azap da!
- گردش او را نه اجر و نه عقاب ** که اختیار آمد هنر وقت حساب
- Zaten bütün âlem Allah’ı tesbik eder… Fakat bu zoraki tesbihten, bir sevap elde edilemez.
- جمله عالم خود مسبح آمدند ** نیست آن تسبیح جبری مزدمند