- Dünyadaki dört unsur da kendilerine Lâmekân âleminden yüzlerce yardım geldiğini bilmezler.
- آنچنانک چار عنصر در جهان ** صد مدد آرد ز شهر لامکان
- Kuş, kafeste su ve tane buluyor ama su da kafesin dışındaki bağdan, bahçeden gelmede, tane de!
- آب و دانه در قفص گر یافتست ** آن ز باغ و عرصهای درتافتست
- Peygamberlerin canları bu âlemden göçer, bu âlemden kurtulurken o bağı, o bahçeyi görür de
- جانهای انبیا بینند باغ ** زین قفص در وقت نقلان و فراغ
- Bu yüzden onlar, Calinus’a da aldırış etmezler, âleme de… Ay gibi göklerde doğar, göklere ışık saçarlar.
- پس ز جالینوس و عالم فارغند ** همچو ماه اندر فلکها بازغند
- Eğer bu söz, Calinus’a iftira ise cevabım Calinus’a değil… 3975
- ور ز جالینوس این گفت افتراست ** پس جوابم بهر جالینوس نیست
- Bunu söylemiş olan kişiye. Çünkü bunu söyleyen nurlarla dolu gönle eş olmamıştır.
- این جواب آنکس آمد کین بگفت ** که نبودستش دل پر نور جفت
- Can kuşu, kedilerden “ Hele durun bakalım” sesini duyunca delik arayan fareye dönmüştür.
- مرغ جانش موش شد سوراخجو ** چون شنید از گربگان او عرجوا
- O yüzden canı, fare gibi bu dünya deliğini vatan tutmuş, yurt edinmiştir.
- زان سبب جانش وطن دید و قرار ** اندرین سوراخ دنیا موشوار
- Bu delikte yapılar yapmaya girişmiş, bu deliğe lâyık bilgilere sahip olmuştur.
- هم درین سوراخ بنایی گرفت ** درخور سوراخ دانایی گرفت
- Ona bu delikte yarayacak onu burada yüceltecek sanatları seçti de diğerlerini bıraktı. 3980
- پیشههایی که مرورا در مزید ** کاندرین سوراخ کار آید گزید