English    Türkçe    فارسی   

3
4481-4490

  • Diyorlardı ki: Nice çarelere başvurduk, çare olmadı. Zaten bu adamın yüreği taş gibi katı .
  • چاره‌ها کردیم و اینجا چاره نیست ** خود دل این مرد کم از خاره نیست
  • Biz, binlerce Alpaslan’ken iki üç çıplak ve yarı canlının elinde.
  • ما هزاران مرد شیر الپ ارسلان ** با دو سه عریان سست نیم‌جان
  • Bu derece âciz kaldık… Uygunsuz hareketimizden mi, yıldızımızın düşüklüğünden mi… yoksa sihirden mi?
  • این چنین درمانده‌ایم از کژرویست ** یا ز اخترهاست یا خود جادویست
  • Bahtı, bahtımızı yırttı; tahtı, tahtımızı baş aşağı etti.
  • بخت ما را بر درید آن بخت او ** تخت ما شد سرنگون از تخت او
  • İşi, sihirle yüceldi, büyüdüyse bir de sihir yaptık, neden tutmadı, neden tesir etmedi? 4485
  • کار او از جادوی گر گشت زفت ** جادوی کردیم ما هم چون نرفت
  • “Fetih istiyorsanız işte size Fetif ayetinin tefsiri… Ey kınayanlar, diyordunuz ki “Benimle Muhammed aleyhisselâm’dan hangimiz doğrucuysak Yarabbi, sen onu kazandır, ona yardım et!” Bu sözü, dinleyenler sizi doğruluk istiyorsunuz, bir gareziniz yok sansınlar diye söylemekteydiniz. Hak kimdedir, görün diye işte biz de şimdi Muhammed’e yardım ettik
  • تفسیر این آیت کی ان تستفتحوا فقد جائکم الفتح ایه‌ای طاعنان می‌گفتید کی از ما و محمد علیه السلام آنک حق است فتح و نصرتش ده و این بدان می‌گفتید تا گمان آید کی شما طالب حق‌اید بی غرض اکنون محمد را نصرت دادیم تا صاحب حق را ببینید
  • Eğer dâvamız doğru değilse bizim kökümüzü sök diye putlara da dua ettik, Allah’a da.
  • از بتان و از خدا در خواستیم ** که بکن ما را اگر ناراستیم
  • Hak kimdeyse, kim doğrucuysa ona yardım et, onun yardımında bulun, biz doğruysak bize, o doğruysa ona muin ol dedik.
  • آنک حق و راستست از ما و او ** نصرتش ده نصرت او را بجو
  • Bu duada çok bulunduk, Lât, Uzzâ ve Menât’a nice secdeler ettik;
  • این دعا بسیار کردیم و صلات ** پیش لات و پیش عزی و منات
  • Dedik ki: Eğer Muhammed haksa meydana çıkart, değilse onu bize zebun et.
  • که اگر حقست او پیداش کن ** ور نباشد حق زبون ماش کن
  • Şimdi onun Allah yardımına mazhar olduğunu gördük işte… Biz, umumiyetle zulmetmişiz, o nur! 4490
  • چونک وا دیدیم او منصور بود ** ما همه ظلمت بدیم او نور بود