Bu alt oluş, bu zebunluk; noksan yüzünden, gönüllerinin kötülüğünden yahut da din zayıflığından değil, son derecede ihtiyata riayet ettiklerinden, düşüncelerine inanmadıklarındandır.
از کمال حزم و س الظن خویش ** نه ز نقص و بد دلی و ضعف کیش
Peygamber, Hudeybiye’de kâfirlere üstün gelmişken gizlice “İman etmiş erler olmasaydı” hikmetini işitti.
در فره دادن شنیده در کمون ** حکمت لولا رجال مومنون
Müminlerin halâs olması için melûn kâfirlerden el çekmek farz oldu.
دستکوتاهی ز کفار لعین ** فرض شد بهر خلاص مومنین
Hudeybiye ahdi nasıl oldu, oku da “Allah, kâfirlerin ellerini çekti, size dokunamadılar” ne demektir tamamıyla anla!4575
قصهی عهد حدیبیه بخوان ** کف ایدیکم تمامت زان بدان
Peygamber galip gelmişken bile kendisini Allah tuzağında mağlup olmuş gördü de
نیز اندر غالبی هم خویش را ** دید او مغلوب دام کبریا
“Ben sizi ansızın bastırdım, zincirlere vurdum diye gülmüyorum.
زان نمیخندم من از زنجیرتان ** که بکردم ناگهان شبگیرتان
Sizi zincirlerle, bukağılarla selviliklere, güllük, gülistanlıklara çekiyorum da ona gülüyorum.
زان همیخندم که با زنجیر و غل ** میکشمتان سوی سروستان و گل
Ne şaşılacak şey… Sizi zincirlere vurup amansız ateşten çayırlıklara, çimenliklere götürüyorum.
ای عجب کز آتش بیزینهار ** بسته میآریمتان تا سبزهزار
Cehennemden ağır zincirlerle ta ebedî cennete kadar sürükleyip götürüyorum, dedi.4580
از سوی دوزخ به زنجیر گران ** میکشمتان تا بهشت جاودان
İyi, kötü: Bu yolda her mukallidi de böylece bağlı olarak Allah kapısına çekerler.
هر مقلد را درین ره نیک و بد ** همچنان بسته به حضرت میکشد