Allah’tan başkasına gönül vermekten korkup ancak onu seven de.
یا محب حق بود لعینه ** لاسواه خائفا من بینه
Her ikisinin bu sevgisi, bu arayıp taraması da o âlemdendir… Bu gönül kaptırma, o dilberden. O güzelin güzelliğinden ileri gelmedir.4600
هر دو را این جست و جوها زان سریست ** این گرفتاری دل زان دلبریست
Sevgilinin; âşığı âşığın bilmediği, ummadığı, aklına bile gelmediği halde kendisine çekişi… Bu çekiş yüzünden âşık, daima sevgiliyi arayıp durmakla beraber korkuyla karışık bir ümitsizliğe düşer, başka bir eseri belirmez
جذب معشوق عاشق را من حیث لا یعمله العاشق و لا یرجوه و لا یخطر بباله و لا یظهر من ذلک الجذب اثر فی العاشق الا الخوف الممزوج بالیاس مع دوام الطلب
Şimdi şuraya geldik: Eğer Sadr-ı Cihan o âşıkı gizlice çekmese, dilemese, istemeseydi.
آمدیم اینجا که در صدر جهان ** گر نبودی جذب آن عاشق نهان
O âşık, ayrılığa tahammül edemeyecek bir hale gelir, ona kavuşmak için tekrar koşa koşa yollara düşer miydi?
ناشکیباکی بدی او از فراق ** کی دوان باز آمدی سوی وثاق
Sevgililerin meyli gizlidir, örtülüdür… Fakat âşığın meyli iki yüz davul zurnayla ilan edilir, o kadar meydandadır.
میل معشوقان نهانست و ستیر ** میل عاشق با دو صد طبل و نفیر
Burada ibret için bir hikâye söylemek var ama Buhara’lı âşık beklemekten âciz oldu.
یک حکایت هست اینجا ز اعتبار ** لیک عاجز شد بخاری ز انتظار
Sevgilisini arayıp duruyor, ölmeden kavuşsun, yüzünü görsün diye söylemekten vazgeçtik.4605
ترک آن کردیم کو در جست و جوست ** تاکه پیش از مرگ بیند روی دوست
Ölümden kurtulsun, kurtuluşa erişsin… Çünkü sevgiliyi görmek, Âbıhayat içmektir.
تا رهد از مرگ تا یابد نجات ** زانک دید دوستست آب حیات
Görülmesi, ölümü gidermeyen sevgili, sevgili değildir. Onun ne meyvesi vardır, ne yaprağı!
هر که دید او نباشد دفع مرگ ** دوست نبود که نه میوهستش نه برگ
Ey iştiyak çeken sarhoş, iş, o iştir ki sen o işteyken ölüm bile gelip çatsa sana hoş gelsin.
کار آن کارست ای مشتاق مست ** کاندر آن کار ار رسد مرگت خوشست