- Bizim doğduğumuz gün zulüm öldü… Kimdir bizim zamanımızda zulmeden? 4635
- چونک ما زادیم ظلم آن روز مرد ** پس بعهد ما کی ظلمی پیش برد
- Nur geldi mi zulmet yok olur. Zulmün aslı ve arkası da zulmettir.
- چون بر آمد نور ظلمت نیست شد ** ظلم را ظلمت بود اصل و عضد
- Bak, şeytanlar, bizim için çalışmada, kazanmada, bize hizmet etmede… Hizmetten çekinenler de zincirlerle bağlanmış, bukağılarına vurulmuş!
- نک شیاطین کسب و خدمت میکنند ** دیگران بسته باصفادند و بند
- Zalimler, Şeytan’ın iğvasiyle zulmederler, zalimlerin zulmünün aslı Şeytan’dan gelir… Şeytan, bağlarla bağlanmış, zincirlere vurulmuşken nasıl olup da zulümde bulunabilir?
- اصل ظلم ظالمان از دیو بود ** دیو در بندست استم چون نمود
- Allah, bize padişahlığı; halk göklere el açıp ağlamasın diye verdi.
- ملک زان دادست ما را کن فکان ** تا ننالد خلق سوی آسمان
- Ah ve feryatların yücelere çıkmasın, gökyüzüyle süha yıldızı ıstıraba düşmesin. 4640
- تا به بالا بر نیاید دودها ** تا نگردد مضطرب چرخ و سها
- Arş yetim feryadıyla titremesin, hiç kimse sitemle perişan olmasın diye bize saltanat ihsan etti.
- تا نلرزد عرش از ناله یتیم ** تا نگردد از ستم جانی سقیم
- Göklere “Yarabbi” sesi çıkmasın diye ülkelerde yol yordam olarak bu adaleti, bu ihsan kaidesini bir kanun haline getirdik.
- زان نهادیم از ممالک مذهبی ** تا نیاید بر فلکها یا ربی
- Ey mazlum gökyüzüne bakma… Zamanede gök gibi ihsan ve feyz sahibi bir padişahın var, dedi.
- منگر ای مظلوم سوی آسمان ** کاسمانی شاه داری در زمان
- Sivrisinek dedi ki: “Benim feryadım rüzgârın elinden… O bize zulüm ellerini uzattı, bize zulmetti.
- گفت پشه داد من از دست باد ** کو دو دست ظلم بر ما بر گشاد