- Senin gibi eşeğin bu sözüne inanan da kendisini, hatırım için kör ve sağır eden bir eşektir.
- ای خری کین از تو خر باور کند ** خویش را بهر تو کور و کر کند
- Kendini öyle pek yol erlerinden sanma. Sen yol kesicilerin adamısın, herze yiyip durma! 695
- خویش را از رهروان کمتر شمر ** تو حریف رهریانی گه مخور
- Sersemlikten uç, akla doğru koş. Mecazi akıl, göklere uçabilir mi hiç?
- باز پر از شید سوی عقل تاز ** کی پرد بر آسمان پر مجاز
- Kendini Allah âşıkı gösteriyorsun ama kapkara Şeytan’la aşkbazlık ediyorsun.
- خویشتن را عاشق حق ساختی ** عشق با دیو سیاهی باختی
- Kıyamet günü aâşıkla mâşuku birbirine bağlarlar da herkesin önüne çıkarıverirler.
- عاشق و معشوق را در رستخیز ** دو بدو بندند و پیش آرند تیز
- Sen kendini nasıl oluyor da ahmak, dalgın gösteriyorsun? Üzümün kanı nerede? Sen bizim kanımızı içmişsin!
- تو چه خود را گیج و بیخود کردهای ** خون رز کو خون ما را خوردهای
- Yürü, benden uzaklaş hemen. Ben seni tanımıyorum. Kendini bilmeyen bir ârifim ben, köyün Behlûl’üyüm ben diyorsun ha! 700
- رو که نشناسم ترا از من بجه ** عارف بیخویشم و بهلول ده
- Allah yakınlığına eriştin de sanat, sanatkârdan ayrı olmaz sanıyorsun ha!
- تو توهم میکنی از قرب حق ** که طبقگر دور نبود از طبق
- Şunu olsun görmez misin? Allah velilerinin eriştikleri yakınlıkta yüzlerce keramet, yüzlerce iş güç var.
- این نمیبینی که قرب اولیا ** صد کرامت دارد و کار و کیا
- Meselâ demir, Davud’un elinde mum oluyor… Hâlbuki senin elinde mum, demir kesiliyor!
- آهن از داوود مومی میشود ** موم در دستت چو آهن میبود