- Allah, “Doğumdan bu ana kadar onlara her iki kere sınanırlar” dedi. 745
- گفت یزدان از ولادت تا بحین ** یفتنون کل عام مرتین
- Babam, imtihan içinde imtihan var. Derlen toplan da ufacık bir imtihanla kendini satma!
- امتحان در امتحانست ای پدر ** هین به کمتر امتحان خود را مخر
- Bâbûr oğlu Bel’am’ın Allah imtihanlarından yüzü ak çıkacağına emin olması
- آمن بودن بلعم باعور کی امتحانها کرد حضرت او را و از آنها روی سپید آمده بود
- Bâbûr oğlu Bel’am’la melûn iblis, en son imtihanda alçaldılar.
- بلعم باعور و ابلیس لعین ** ز امتحان آخرین گشته مهین
- “O adam da kendi iddiasınca devletli görünürdü ya, fakat midesi, bıyığına lânet eder,
- او بدعوی میل دولت میکند ** معدهاش نفرین سبلت میکند
- “Yarabbi, şu adamın gizlendiğini sen dışarıya vur, meydana çıkar. Bizi yaktı, yandırdı, sen onu rüsvay et” derdi.
- کانچ پنهان میکند پیدایش کن ** سوخت ما را ای خدا رسواش کن
- Onun bedeninin bütün cüzleri, ona düşman olmuştu. O, bahardan dem vurdu ama onlar, kışın ta kendisindeydiler. 750
- جمله اجزای تنش خصم ویند ** کز بهاری لافد ایشان در دیند
- Adam, ihsandan, keremden dem vururdu ama merhamet dalını, ta kökünden kesmekteydi.
- لاف وا داد کرمها میکند ** شاخ رحمت را ز بن بر میکند
- Ya doğru ol, doğruluğunu göster yahut sus da merhamete eriş, sonra coş!
- راستی پیش آر یا خاموش کن ** وانگهان رحمت ببین و نوش کن
- Adamın karnı da bıyıklarına düşman kesilmiş, gizlice el kaldırıp dua ediyor,
- آن شکم خصم سبال او شده ** دست پنهان در دعا اندر زده
- “Yarabbi, sen bu aşağılık herifi rüsvay et de kerem sahipleri bize merhamete gelsinler” diyordu.
- کای خدا رسوا کن این لاف لام ** تا بجنبد سوی ما رحم کرام