English    Türkçe    فارسی   

3
780-789

  • Kim onun Mevkiini, malını gördüyse secde etti, o da o saçma sapan heriflerin secdelerine kandı. 780
  • هر که دید آن جاه و مالش سجده کرد ** سجده‌ی افسوسیان را او بخورد
  • O yamalı hırka giyen yoksul halkın secdesinden, malına mülküne karşı şaşırmasından âdeta kendinden geçmiş, bir sarhoşçuk oluvermişti!
  • گشت مستک آن گدای ژنده‌دلق ** از سجود و از تحیرهای خلق
  • Mal, yılandır… Onda zehirler var. Halkın mal sahibini büyük sayması, ona secde etmesiyse ejderhadır âdeta.
  • مال مار آمد که در وی زهرهاست ** و آن قبول و سجده‌ی خلق اژدهاست
  • A firavun, ululanıp durma. Sen bir çakalsın, tavusluk dâvasına kalkışma.
  • های ای فرعون ناموسی مکن ** تو شغالی هیچ طاووسی مکن
  • Tavusların arasına varsan âciz kalır, onlar gibi salınamaz, rüsvay olursun.
  • سوی طاووسان اگر پیدا شوی ** عاجزی از جلوه و رسوا شوی
  • Musa ile Harun, tavuslara benzerlerdi. Karşısında salındılar, cilvelendiler, seni perişan ettiler. 785
  • موسی و هارون چو طاووسان بدند ** پر جلوه بر سر و رویت زدند
  • Çirkinliğin meydana çıktı, rüsvay oldun gitti. Yücelikten aşağılıklara düşüverdin!
  • زشتیت پیدا شد و رسواییت ** سرنگون افتادی از بالاییت
  • Mehenk taşını görünce kalp akça gibi simsiyah oldun, üstündeki aslan nakşı gitti, köpekliğin meydana çıktı.
  • چون محک دیدی سیه گشتی چو قلب ** نقش شیری رفت و پیدا گشت کلب
  • A uyuz çirkin köpek, hırsından, kızgınlığından aslan postuna bürünme. Aslan kükrer de seni sınar. O vakit üstünde aslan,
  • ای سگ‌گرگین زشت از حرص و جوش ** پوستین شیر را بر خود مپوش
  • Sureti olduğu, fakat hakikatte köpeklerin huylarına sahip olduğun anlaşılır.
  • غره‌ی شیرت بخواهد امتحان ** نقش شیر و آنگه اخلاق سگان
  • Ve leta’rifennehum fî lahnil kavli ayetinin tefsiri
  • تفسیر ولتعرفنهم فی لحن القول