Firavunda olan yok mu? Sende de var. Fakat senin ejderha kuyuya hapsedilmiş!
آنچ در فرعون بود اندر تو هست ** لیک اژدرهات محبوس چهست
Yazıklar olsun… Bunların hepsi de senin ahvalin. Fakat sen, onları Firavuna isnat etmek istersin.
ای دریغ این جمله احوال توست ** تو بر آن فرعون بر خواهیش بست
Senin hâlinden bahsettiler mi canın sıkılır, başkasından bahsettiler mi sana masal gelir.
گر ز تو گویند وحشت زایدت ** ور ز دیگر آفسان بنمایدت
Lâkin nefis seni ne de harap etmiş… Bu arkadaşın da seni hikâyelerle uzaklara atmakta!
چه خرابت میکند نفس لعین ** دور میاندازدت سخت این قرین
Senin ateşine, Firavunun ateşine atılan odun atılmamakta, onun gibi fırsat bulamıyorsun sen. Yoksa fırsat bulsan senin ateşin de Firavunun ateşi gibi yalımlanır!975
آتشت را هیزم فرعون نیست ** ورنه چون فرعون او شعلهزنیست
Yılancının donmuş bir ejderhayı ölü sanarak iple bağlayıp Bağdat’a getirmesi
حکایت مارگیر کی اژدهای فسرده را مرده پنداشت در ریسمانهاش پیچید و آورد به بغداد
Eski vakaları bilip söyleyenden bir hikâye dinle de bu üstü örtülü sırdan bir koku al.
یک حکایت بشنو از تاریخگوی ** تا بری زین راز سرپوشیده بوی
Bir yılancı, afsunlarla yılan tutmak üzere dağlara yüz tuttu.
مارگیری رفت سوی کوهسار ** تا بگیرد او به افسونهاش مار
Arayan ister yavaş gitsin, ister hızlı, nihayet aradığını bulur.
گر گران و گر شتابنده بود ** آنک جویندست یابنده بود
İki elini de aramadan çekme. Arama, yolda en iyi bir kılavuzdur.
در طلب زن دایما تو هر دو دست ** که طلب در راه نیکو رهبرست
Topal olsan, sakat olsan bile, uyuklar gibi halde, hatta edepsizce sine de olsa ona doğru kımıldan, onu ara.980
لنگ و لوک و خفتهشکل و بیادب ** سوی او میغیژ و او را میطلب