English    Türkçe    فارسی   

4
2532-2541

  • Hatta süt emer çocuğun süt istemesi gibi eceli istersin. Fakat seni esir eden bir zahmet, bir dert yüzünden değil.
  • بلک خواهان اجل چون طفل شیر ** نه ز رنجی که ترا دارد اسیر
  • Ölümü ararsın ama bir eziyete uğrayıp âciz kaldığından değil de evin harabesinde defineyi gördüğünden!
  • مرگ‌جو باشی ولی نه از عجز رنج ** بلک بینی در خراب خانه گنج
  • Bunun üzerine kazmayı eline alır da hiç düşünmeksizin evi yıkmaya başlarsın.
  • پس به دست خویش گیری تیشه‌ای ** می‌زنی بر خانه بی‌اندیشه‌ای
  • Çünkü evi, definenin perdesi görürsün. Bilir, anlarsın ki bu bir tek tane, yüzlerce harmana mâni olmaktadır. 2535
  • که حجاب گنج بینی خانه را ** مانع صد خرمن این یک دانه را
  • Artık bu taneyi ateşe atarsın, erlik sıfatıyla sıfatlanır, er olursun.
  • پس در آتش افکنی این دانه را ** پیش گیری پیشه‌ی مردانه را
  • Ey bir yaprak uğruna bağdan olan., sen, bir yaprağa kapılıp kalan ve bu yüzden üzümden mahrum olan kurda benziyorsun.
  • ای به یک برگی ز باغی مانده ** هم‌چو کرمی برگش از رز رانده
  • Fakat Allah’ın lütfu ve keremi, bu kurdu uyandırınca bilgisizlik ejderhası seni yer, siler süpürür!
  • چون کرم این کرم را بیدار کرد ** اژدهای جهل را این کرم خورد
  • Kurt, meyvalarla, ağaçlarla dolu bir bağ kesilir. İşte bahtı, talihi iyi olanlar, böyle bir değişikliğe nail olurlar!
  • کرم کرمی شد پر از میوه و درخت ** این چنین تبدیل گردد نیکبخت
  • Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi diledim hadisi kutsinin tefsiri
  • تفسیر کنت کنزا مخفیا فاحببت ان اعرف
  • Evi yık, bu Yemen akilciyle yüz binlerce ev yapılır! 2540
  • خانه بر کن کز عقیق این یمن ** صد هزاران خانه شاید ساختن
  • Hazine, ev altındadır, ev yıkılmadıkça ele geçmesine çare yok., evi yıkmaktan ürkme, durma!
  • گنج زیر خانه است و چاره نیست ** از خرابی خانه مندیش و مه‌ایست