English    Türkçe    فارسی   

4
295-304

  • Kime öğüt miski fayda vermezse muhakkak o, kötü kokulara alışmıştır. 295
  • هر کرا مشک نصیحت سود نیست ** لا جرم با بوی بد خو کردنیست
  • Allah, müşrikler, tâ ezelden pislik içinde doğduklarından onlara “Necis-pis” demiştir.
  • مشرکان را زان نجس خواندست حق ** کاندرون پشک زادند از سبق
  • Pislik içinde doğan kurt, ebediyen huyundan dönmez, ambere bakmaz!
  • کرم کو زادست در سرگین ابد ** می‌نگرداند به عنبر خوی خود
  • Ona nur saçısı isabet etmemiştir... O, tamamı ile cisimden ibarettir, kabuk gibi içsiz, gönülsüzdür o!
  • چون نزد بر وی نثار رش نور ** او همه جسمست بی‌دل چون قشور
  • Hak nuru saçısından nasibi varsa, bu nur, ona da değmişse pisliğe düşse bile Mısır’da olduğu gibi o pislik içine gömülen yumurtadan bir kuş meydana gelir!
  • ور ز رش نور حق قسمیش داد ** هم‌چو رسم مصر سرگین مرغ‌زاد
  • 300.Fakat meydana gelen kuş, evde beslenen pis tavuk cinsinden değildir, bilgi ve anlayış kuşudur. 300
  • لیک نه مرغ خسیس خانگی ** بلک مرغ دانش و فرزانگی
  • Sen de nurdan nasipsize benziyorsun; çünkü burnunu pisliğe sokmadasın!
  • تو بدان مانی کز آن نوری تهی ** زآنک بینی بر پلیدی می‌نهی
  • Ayrılığından yüzün, benzin sarardı ama sarı bir yapraksın, olmamış bir meyvesin!
  • از فراقت زرد شد رخسار و رو ** برگ زردی میوه‌ی ناپخته تو
  • Çömlek, ateşten, isten simsiyah oldu, is rengini aldı; fakat et, kartlığından öylece duruyor, hiç pişmemiş!
  • دیگ ز آتش شد سیاه و دودفام ** گوشت از سختی چنین ماندست خام
  • Seni tam sekiz yıl ayrılık ateşiyle kaynattım ama hamlığın, münafıklığın, bir zerre bile eksilmemiş!
  • هشت سالت جوش دادم در فراق ** کم نشد یک ذره خامیت و نفاق