English    Türkçe    فارسی   

4
3063-3072

  • Sana, rüya ölümün fer’idir derlerse sakın ha, hakikatine erişmedikçe bu sözü dinleme!
  • ور بگویندت که هست آن فرع این ** مشنو آن را ای مقلد بی‌یقین
  • Ruhun uykuda öyle şeyler görür ki yirmi yıl uyanık kalsan onları göremezsin!
  • می‌بیند خواب جانت وصف حال ** که به بیداری نبینی بیست سال
  • Rüyanı tâbir ettirmek için bir hayli zaman bilgiç padişahlara koşar, 3065
  • در پی تعبیر آن تو عمرها ** می‌دوی سوی شهان با دها
  • Şu rüyanın tâbiri nedir diye sorarsın... böyle bir sırra fer’i demek köpekliktir!
  • که بگو آن خواب را تعبیر چیست ** فرع گفتن این چنین سر را سگیست
  • Bu söylediğimiz rüya, alelâde halkın gördüğü rüyadır... Tanrıya yaklaşmış erlerin rüyası ile Tanrı seçmesinin, Tanrı yakınlığının ta kendisidir.
  • خواب عامست این و خود خواب خواص ** باشد اصل اجتبا و اختصاص
  • Fil gerektir ki uyuyunca rüyasında Hindistan’ı görsün!
  • پیل باید تا چو خسپد او ستان ** خواب بیند خطه‌ی هندوستان
  • Eşek, hiç Hindistan’ı rüyada görmez... çünkü Hindistan’dan ayrılmamış, gurbete düşmemiştir ki!
  • خر نبیند هیچ هندستان به خواب ** خر ز هندستان نکردست اغتراب
  • Fil gibi adam akıllı bir can gerek ki uykusunda iştiyakla Hindistan’a gitsin! 3070
  • جان هم‌چون پیل باید نیک زفت ** تا به خواب او هند داند رفت تفت
  • Fil Hindistan’ı arar, ister... o yüzden bu istek bu anış geceleyin bir surete bürünüp ona görünür.
  • ذکر هندستان کند پیل از طلب ** پس مصور گردد آن ذکرش به شب
  • “Tanrıyı anın” emrine uymak, bir herzevekilin işi değil... “Tanrına dön “emrine uymak, her kalleşin ayağının harcı değil.
  • اذکروا الله کار هر اوباش نیست ** ارجعی بر پای هر قلاش نیست