English    Türkçe    فارسی   

4
783-792

  • Yerdeki, gökteki zerrelerin hepsi, sınama çağında Allah askeridir.
  • جمله ذرات زمین و آسمان ** لشکر حق‌اند گاه امتحان
  • Yerli gördün ya, Âd kavmine ne yaptı! Suyu gördün ya, tufanda neler etti!
  • باد را دیدی که با عادان چه کرد ** آب را دیدی که در طوفان چه کرد
  • O kin denizi Firavuna ne işler açtı... Bu yeryüzü Karun’a ne işler gösterdi! 785
  • آنچ بر فرعون زد آن بحر کین ** وآنچ با قارون نمودست این زمین
  • Ebabil kuşları, file neler etti... Sivrisinek, Nemrud’un başını nasıl yedi!
  • وآنچ آن بابیل با آن پیل کرد ** وآنچ پشه کله‌ی نمرود خورد
  • Davud, eliyle koca taşı kaldırıp atınca taş tam altı yüz parçaya bölündü, ordu da bozguna uğradı!
  • وآنک سنگ انداخت داودی بدست ** گشت شصد پاره و لشکر شکست
  • Lût’un düşmanlarına taş yağdı da nihayet kara su içinde dalga yutup boğuldular!
  • سنگ می‌بارید بر اعدای لوط ** تا که در آب سیه خوردند غوط
  • Âlemdeki cansız şeylerin akıllıca peygamberlere ettikleri yardımları söylemeye kalkışsam,
  • گر بگویم از جمادات جهان ** عاقلانه یاری پیغامبران
  • Mesnevi o kadar büyük ki kırk deve bile âciz olur, çekemez! 790
  • مثنوی چندان شود که چل شتر ** گر کشد عاجز شود از بار پر
  • El, kâfirin aleyhine şahadette bulunur; Allah askeri olur, Allah’ın buyruğuna baş kor!
  • دست بر کافر گواهی می‌دهد ** لشکر حق می‌شود سر می‌نهد
  • Ey işte, güçte Allah’ın zıddına ders gösteren, kork... Sen de Allah askerleri arasındasın.
  • ای نموده ضد حق در فعل درس ** در میان لشکر اویی بترس