English    Türkçe    فارسی   

5
1354-1363

  • Elinde süpürge kapıyı açınca kadın, dudak altından seni usta seni, dedi.
  • چونک باع جاروب در را وا گشاد  ** گفت خاتون زیر لب کای اوستاد 
  • Yüzünü ekşittin, eline süpürgeyi aldın, iyi. Fakat yemeden içmeden kesilmiş eşeğin hali ne? 1355
  • رو ترش کردی و جاروبی به کف  ** چیست آن خر برگسسته از علف 
  • İşi yarıda kalmış, öfkeli, aleti oynayıp durmada. Gözleri kapıda seni beklemede.
  • نیم کاره و خشمگین جنبان ذکر  ** ز انتظار تو دو چشمش سوی در 
  • Bunu dudağı altından söyledi, halayıktan gizledi. Onu suçsuz gibi ululayıp,
  • زیر لب گفت این نهان کرد از کنیز  ** داشتش آن دم چو بی‌جرمان عزیز 
  • Dedi ki: Tez çarşafını başına al. Filan eve git benden selam söyle.
  • بعد از آن گفتش که چادر نه به سر  ** رو فلان خانه ز من پیغام بر 
  • Şunu söyle, böyle yap, şöyle et. Neyse ben kadınların masallarını kısa kesiyorum.
  • این چنین گو وین چنین کن وآنچنان  ** مختصر کردم من افسانه‌ی زنان 
  • Maksat neyse sen onun hülasasını al. O işi görmezlikten gelen kadın onu yola vurunca, 1360
  • آنچ مقصودست مغز آن بگیر  ** چون براهش کرد آن زال ستیر 
  • Zaten şehvetten sarhoş olmuştu, hemen kapıyı kapadı, oh dedi.
  • بود از مستی شهوت شادمان  ** در فرو بست و همی‌گفت آن زمان 
  • Yalnız kaldım, bağıra, bağıra şükredeyim. Artık erkeklerin gah tam, gah yarım yamalak yakınlaşmasından kurtuldum.
  • یافتم خلوت زنم از شکر بانگ  ** رسته‌ام از چار دانگ و از دو دانگ 
  • Kadının keçileri, sanki bini bulmuştu, öyle neşelendi. Eşeğin şehvet ateşiyle kararsız bir hale düştü.
  • از طرب گشته بزان زن هزار  ** در شرار شهوت خر بی‌قرار