English    Türkçe    فارسی   

5
1380-1389

  • Su hazır olmalı, ahçılığı da bilmelisin ki o tenceredeki çorba, dökülmeden, bozulmadan pişsin. 1380
  • آب حاضر باید و فرهنگ نیز  ** تا پزد آب دیگ سالم در ازیز 
  • Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci ocağından geçerken sakalını bıyığını yakarsın.
  • چون ندانی دانش آهنگری  ** ریش و مو سوزد چو آنجا بگذری 
  • Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine çekti, cezasını da tattı ya!
  • در فرو بست آن زن و خر را کشید  ** شادمانه لاجرم کیفر چشید 
  • Eşeği çeke, çeke ahırın ortasına getirdi. O erkek eşeğin altına yattı.
  • در میان خانه آوردش کشان  ** خفت اندر زیر آن نر خر ستان 
  • O kahpe de muradına ermek üzere halayığın yattığını gördüğü sekiye yatmıştı.
  • هم بر آن کرسی که دید او از کنیز  ** تا رسد در کام خود آن قحبه نیز 
  • Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı. Eşeğin aletinden kadının içine bir ateştir düştü. 1385
  • پا بر آورد و خر اندر ویی سپوخت  ** آتشی از کیر خر در وی فروخت 
  • Alışmış eşek kadına abandı, aletini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi.
  • خر مدب گشته در خاتون فشرد  ** تا بخایه در زمان خاتون بمرد 
  • Eşeğin aletinin hızından ciğeri parçalandı, damarları koptu birbirinden ayrıldı.
  • بر درید از زخم کیر خر جگر  ** روده‌ها بسکسته شد از همدگر 
  • Soluk bile alamadan derhal can verdi. Seki bir yana düştü o bir yana.
  • دم نزد در حال آن زن جان بداد  ** کرسی از یک‌سو زن از یک‌سو فتاد 
  • Ahırın içi kanla doldu, kadın baş aşağı yıkıldı, öldü. Kötü bir ölüm, kadının canını aldı.
  • صحن خانه پر ز خون شد زن نگون  ** مرد او و برد جان ریب المنون