English    Türkçe    فارسی   

5
1951-1960

  • Mal yılana benzer mevki ise ejderhadır. Tanrı erlerinin gölgesi bu ikisine de zümrüttür.
  • مال چون مارست و آن جاه اژدها  ** سایه‌ی مردان زمرد این دو را 
  • Yılanın o zümrütten gözü kamaşır, kör olur; yolcu da kurtulur.
  • زان زمرد مار را دیده جهد  ** کور گردد مار و ره‌رو وا رهد 
  • O ulu, yani İblis, önce bu yola diken döşemiştir. Onun için her incinen, lanet şeytana der.
  • چون برین ره خار بنهاد آن رئیس  ** هر که خست او گفته لعنت بر بلیس 
  • Yani bu dert, bana onun hilesinden geldi. Hilede ilk önce ayak olan odur demek ister.
  • یعنی این غم بر من از غدر ویست  ** غدر را آن مقتدا سابق‌پیست 
  • Ondan sonra nice zamanlar geçmiş, niceleri gelip gitmiş, fakat herkes, onun yoluna ayak basmıştır. 1955
  • بعد ازو خود قرن بر قرن آمدند  ** جملگان بر سنت او پا زدند 
  • Yiğidim kim bir kötü adet koysa, ondan sonra halk körlüğünden o adete uysa.
  • هر که بنهد سنت بد ای فتا  ** تا در افتد بعد او خلق از عمی 
  • Bütün o adeti işleyenlerin günahı, o adeti ilk koyana da yazılır. Çünkü o, baştır öbürleri kuyruk.
  • جمع گردد بر وی آن جمله بزه  ** کو سری بودست و ایشان دم‌غزه 
  • Fakat Adem, ben topraktan yaratıldım diye o çarıkla postu önüne koymuştur.
  • لیک آدم چارق و آن پوستین  ** پیش می‌آورد که هستم ز طین 
  • Eyaz gibi o da çarığını göz önünde tuttu, sonunda akıbeti Mahmut oldu.
  • چون ایاز آن چارقش مورود بود  ** لاجرم او عاقبت محمود بود 
  • Mutlak varlık yoklukları meydana getirip durur. Yokluktan başka var yaratan is yurdu var mi? 1960
  • هست مطلق کارساز نیستیست  ** کارگاه هست‌کن جز نیست چیست