English    Türkçe    فارسی   

5
2306-2315

  • Yaptıklarımın hepsini Tanrı gördü de göstermedi, bu suretle de kötülükle yüzümü sarartmadı.
  • حق بدید آن جمله را نادیده کرد  ** تا نگردم در فضیحت روی‌زرد 
  • Sonra da yine Tanrı rahmeti, kürkümü dikti, canıma can gibi tatlı tövbeyi nasibetti.
  • باز رحمت پوستین دوزیم کرد  ** توبه‌ی شیرین چو جان روزیم کرد 
  • Ne yaptıysam yapmadım saydı, bulunmadığım ibadetleri yapmışım farzetti.
  • هر چه کردم جمله ناکرده گرفت  ** طاعت ناکرده آورده گرفت 
  • Beni selvi ve süsen gibi azadetti. Bahtım, devletim gibi gönlüm de açıldı.
  • هم‌چو سرو و سوسنم آزاد کرد  ** هم‌چو بخت و دولتم دلشاد کرد 
  • Adımı temizler defterine yazdı. Cehennemliktim, bana cenneti bağışladı. 2310
  • نام من در نامه‌ی پاکان نوشت  ** دوزخی بودم ببخشیدم بهشت 
  • Ah ettim, ahım bir ipe döndü, düştüğüm kuyuya sarktı.
  • آه کردم چون رسن شد آه من  ** گشت آویزان رسن در چاه من 
  • O ipe sarıldım, dışarı çıktım. Neşelendim, ferahladım, semirdim, benzim kırmızılaştı.
  • آن رسن بگرفتم و بیرون شدم  ** شاد و زفت و فربه و گلگون شدم 
  • Kuyunun dibinde zebun bir haldeydim, şimdi bütün âleme sığmıyorum.
  • در بن چاهی همی‌بودم زبون  ** در همه عالم نمی‌گنجم کنون 
  • Şükürler olsun sana yarabbi. Beni ansızın gamdan kurtardın.
  • آفرینها بر تو بادا ای خدا  ** ناگهان کردی مرا از غم جدا 
  • Tenimin her kılında bir dil olsa da hepsiyle sana şükretmeye kalkışsam yine şükründen âcizim. 2315
  • گر سر هر موی من یابد زبان  ** شکرهای تو نیاید در بیان