English    Türkçe    فارسی   

5
2950-2959

  • Hepsi de Tanrılık mağarasının eşiğinde köpek gibi yatmışlar, zerre zerre buyruk beklemede,kulak kabartmadalar. 2950
  • بر در کهف الوهیت چو سگ  ** ذره ذره امرجو بر جسته رگ 
  • Ey köpek Şeytan, halk bu yola ayak bastı mı onları sına.
  • ای سگ دیو امتحان می‌کن که تا  ** چون درین ره می‌نهند این خلق پا 
  • Saldır onlara, onları buraya koma. Bu suretle bak bakalım,doğrulukta hangisi er, hangisi dişi?
  • حمله می‌کن منع می‌کن می‌نگر  ** تا که باشد ماده اندر صدق و نر 
  • “Tanrıya sığınırım” neden denir? Köpek, kızıp saldırmaya başlayınca değil mi?
  • پس اعوذ از بهر چه باشد چو سگ  ** گشته باشد از ترفع تیزتگ 
  • Ey Hıta Türkü "Tanrı'ya sığınırım" demek, köpeğe bağır, yolu aç da,
  • این اعوذ آنست کای ترک خطا  ** بانگ بر زن بر سگت ره بر گشا 
  • Otağının kapısına geleyim, senin cömertliğinden bir hacet dileyeyim demektir. 2955
  • تا بیایم بر در خرگاه تو  ** حاجتی خواهم ز جود و جاه تو 
  • Türk, köpeğin saldırışından âciz olunca bu "Tanrı'ya sığınırım" demek, bu feryadetmek, yerinde bir iş değildir.
  • چونک ترک از سطوت سگ عاجزست  ** این اعوذ و این فغان ناجایزست 
  • Türk de "Tanrı'ya sığınırım" bu köpekten. Bu köpeğin yüzünden yurdumda âciz kaldım.
  • ترک هم گوید اعوذ از سگ که من  ** هم ز سگ در مانده‌ام اندر وطن 
  • Sen, bu kapıya gelmeme yardım etmiyorsun, ben de kapıdan çıkamıyorum derse,
  • تو نمی‌یاری برین در آمدن  ** من نمی‌آرم ز در بیرون شدن 
  • Artık, Türkün de başına toprak, konuğun da. Bir köpek, ikisinin de boynunu bağlıyor demek!
  • خاک اکنون بر سر ترک و قنق  ** که یکی سگ هر دو را بندد عنق