English    Türkçe    فارسی   

5
2986-2995

  • A tatlı adam, namazın dışındaki işlerin helâl olması için namazdan çıkarken meleklere selâm vermek gerektir.
  • وقت تحلیل نماز ای با نمک  ** زان سلام آورد باید بر ملک 
  • Bu selâm, sizin güzel ilhamınız ve duanız yüzünden ihtiyarımla şu namazı kıldım demektir.
  • که ز الهام و دعای خوبتان  ** اختیار این نمازم شد روان 
  • Suçtan sonra da tutar, İblise lanet edersin. Çünkü bu eğriliğe onun yüzünden düştün.
  • باز از بعد گنه لعنت کنی  ** بر بلیس ایرا کزویی منحنی 
  • Şeytanla melek, gayıp perdesi ardında gizlice bu kötülükle iyiliği sana gösterir.
  • این دو ضد عرضه کننده‌ت در سرار  ** در حجاب غیب آمد عرضه‌دار 
  • Fakat gözünün önünden gayıp perdesi kalktı mı seni hayıra, şerre sevk edenlerin yüzlerini görürsün. 2990
  • چونک پرده‌ی غیب برخیزد ز پیش  ** تو ببینی روی دلالان خویش 
  • Onların sözlerinden, gizlice söz söyleyenlerin bunlar olduğunu tanırsın.
  • وآن سخنشان وا شناسی بی‌گزند  ** که آن سخن‌گویان نهان اینها بدند 
  • Şeytan, ey tabiat ve ten tutsağı der, ben bunu sana gösterdim, fakat zorlamadım ki.
  • دیو گوید ای اسیر طبع و تن  ** عرضه می‌کردم نکردم زور من 
  • Melek de, ben sana, bu neşe yüzünden gamın artar demedim mi ?
  • وآن فرشته گویدت من گفتمت  ** که ازین شادی فزون گردد غمت 
  • Falan günde ben sana şöyle demedim mi? Cinler yolu, o tarafa giden yoldur.
  • آن فلان روزت نگفتم من چنان  ** که از آن سویست ره سوی جنان 
  • Biz, senin canına dostuz, ruhuna ruhlar katarız. Senin babana ihlâsla secde etmişiz. 2995
  • ما محب جان و روح افزای تو  ** ساجدان مخلص بابای تو