English    Türkçe    فارسی   

5
3003-3012

  • Gündüz olunca yine bağırdıkları zaman aklınla o sesleri ayırdeder, hangi hayvanlara ait olduğunu anlarsın.
  • روز شد چون باز در بانگ آمدند  ** پس شناسدشان ز بانگ آن هوشمند 
  • Hâsılı Şeytanla ruh, sana kötülüğü ve iyiliği gösterirler. Her ikisi de ihtiyarın olduğuna delildir.
  • مخلص این که دیو و روح عرضه‌دار  ** هر دو هستند از تتمه‌ی اختیار 
  • Bizde bir gizli ihtiyar vardır, iki şey gördün mü, artar, harekete gelir. 3005
  • اختیاری هست در ما ناپدید  ** چون دو مطلب دید آید در مزید 
  • Hocalar, çocukları döverler, hiç karataş terbiye kabul eder mi?
  • اوستادان کودکان را می‌زنند  ** آن ادب سنگ سیه را کی کنند 
  • Hiç taşa yarın gel, gelmezsen seni kötü bir surette cezalandırırım der mi?
  • هیچ گویی سنگ را فردا بیا  ** ور نیایی من دهم بد را سزا 
  • Hiç akıllı adam, bir toprak parçasını döver, bir taşı azarlar mı ?
  • هیچ عاقل مر کلوخی را زند  ** هیچ با سنگی عتابی کس کند 
  • Akıl bakımından cebir, kadere inanmamaktan da daha rezilce bir iştir. Çünkü Cebrî olan, kendi duygusunu inkâr ediyor demektir.
  • در خرد جبر از قدر رسواترست  ** زانک جبری حس خود را منکرست 
  • Kaderi inkâr eden hiç olmazsa duyguyu inkâr etmiyor. Oğul, Tanrı işi, duyguya sığmaz ya. 3010
  • منکر حس نیست آن مرد قدر  ** فعل حق حسی نباشد ای پسر 
  • Fakat ulu Tanrının işini inkâr edense âdeta delilin delâlet ettiği şeyi inkâr ediyor demektir.
  • منکر فعل خداوند جلیل  ** هست در انکار مدلول دلیل 
  • Kaderi inkâr eden, duman vardır da ateş yoktur, kandilin ışığı,, hiçbir ışık olmaksızın aydındır demektir.
  • آن بگوید دود هست و نار نی  ** نور شمعی بی ز شمعی روشنی