English    Türkçe    فارسی   

5
3232-3241

  • Yüzünün suyunu döken sudan ne elde edebilirsin? Anlayışını mahveden şeyden ne anlarsın?
  • کی بری زان آب کان آبت برد  ** کی کنی زان فهم فهمت را خورد 
  • Şu akılla anlaşılacak şeylerden başka aşkta, akılla anlaşılacak daha nice parlak ve güzel şeyler vardır.
  • غیر این معقولها معقولها  ** یابی اندر عشق با فر و بها 
  • Tanrı'da senin bu aklından başka akıllar var ki gökyüzünün sebepleri onlarla tedbire girer.
  • غیر این عقل تو حق را عقلهاست  ** که بدان تدبیر اسباب سماست 
  • Rızıklarını bu akılla elde dersin. Öbür akla gelince: Onunla yedi kat gökleri, kendine bir döşeme yaparsın. 3235
  • که بدین عقل آوری ارزاق را  ** زان دگر مفرش کنی اطباق را 
  • Tanrı sevgisine düşer, aklınla oynarsan Tanrı, sana o aklın onlarca fazlasını, hattâ yedi yüzünü ihsan eder.
  • چون ببازی عقل در عشق صمد  ** عشر امثالت دهد یا هفت‌صد 
  • O kadındır, akıllarıyle oynadılar da Yusuf'un aşk sayvanına sıçradılar.
  • آن زنان چون عقلها درباختند  ** بر رواق عشق یوسف تاختند 
  • Ömür sakisi, bir an onların akıllarını aldı, ömürlerinin sonuna kadar akla doydular, adını bile anmadılar.
  • عقلشان یک‌دم ستد ساقی عمر  ** سیر گشتند از خرد باقی مرد 
  • Ululuk ıssı Tanrı'nın güzelliğiyse yüzlerce Yusuf güzelliğinin de aslıdır. Ey kadından aşağı adam, o güzelliğe feda ol.
  • اصل صد یوسف جمال ذوالجلال  ** ای کم از زن شو فدای آن جمال 
  • Ey can, bahsi ancak akıl keser. Nerde insanı dedikodudan kurtarıp feryada yetişen biri? 3240
  • عشق برد بحث را ای جان و بس  ** کو ز گفت و گو شود فریاد رس 
  • O söze aşk yüzünden bir hayrettir gelir, macerayı nakletmeye takati kalmaz.
  • حیرتی آید ز عشق آن نطق را  ** زهره نبود که کند او ماجرا