English    Türkçe    فارسی   

5
3388-3397

  • Malda,mülkte,zenginlikte tek bir kişi olsaydım ağzını altınla doldururdum.
  • گر به مال و ملک و ثروت فردمی  ** من دهانت را پر از زر کردمی 
  • İşte sizin imanınız da bunun gibi riya,geçici bir şey.O ezan gibi yol kesici.
  • هست ایمان شما زرق و مجاز  ** راه‌زن هم‌چون که آن بانگ نماز 
  • Fakat Bayezid'in imanına,onun doğruluğuna karşı gönlümde nice hasret var. 3390
  • لیک از ایمان و صدق بایزید  ** چند حسرت در دل و جانم رسید 
  • Hani şu kadın gibi..Eşeğin çiftleşmesini gördü de dedi ki:Amanın,şu tek erkeğe bakın!
  • هم‌چو آن زن کو جماع خر بدید  ** گفت آوه چیست این فحل فرید 
  • Çiftleşme buysa bizim kocalarımız,bizimle çiftleşmiyorlar,içimize aptes bozuyorlar.
  • گر جماع اینست بردند این خران  ** بر کس ما می‌ریند این شوهران 
  • Bayezid,imanın bütün şartlarını haiz..Aferinler olsun bunun gibi tek aslana!
  • داد جمله داد ایمان بایزید  ** آفرینها بر چنین شیر فرید 
  • Onun imanının bir katrası denize gitse deniz,o katrada gark olur.
  • قطره‌ای ز ایمانش در بحر ار رود  ** بحر اندر قطره‌اش غرقه شود 
  • Nitekim bir zerrecik ateş,ormanlara düşse o zerre,bütün ormanları yakar,yok eder. 3395
  • هم‌چو ز آتش ذره‌ای در بیشه‌ها  ** اندر آن ذره شود بیشه فنا 
  • Padişahın,yahut ordunun gönlündeki hayal gibi.O hayal de hayaldir ama savaşta düşmanları mahveder.
  • چون خیالی در دل شه یا سپاه  ** کرد اندر جنگ خصمان را تباه 
  • Muhammed'in yüzünde bir yıldızdır parladı,kafirlerin,çıfıtların gevherleri yok oldu.
  • یک ستاره در محمد رخ نمود  ** تا فنا شد گوهر گبر و جهود