English    Türkçe    فارسی   

5
4217-4226

  • Hiç yel olmadan toprak havaya kalkar mı? Hiç deniz olmadan bir gemi, denize ayak atabilir mi?
  • خاک بی‌بادی به بالا بر جهد  ** کشتی بی‌بحر پا در ره نهد 
  • Abıhayat önünde kimse ölmez.. Halbuki abıhayat, senin suyunun yanında bir tortudan ibarettir.
  • پیش آب زندگانی کس نمرد  ** پیش آبت آب حیوانست درد 
  • Abıhayat, can kıblesidir. Dostlar, bağlar, bahçeler, suyla yeşerir, güler.
  • آب حیوان قبله‌ی جان دوستان  ** ز آب باشد سبز و خندان بوستان 
  • Ölümü içenler, onun aşkiyle dirildiler; gönüllerini candan da çekmişlerdir, abıhayattan da. 4220
  • مرگ آشامان ز عشقش زنده‌اند  ** دل ز جان و آب جان بر کنده‌اند 
  • Aşkının suyu mademki bize el verdi, abıhayatını bizce hiçbir değeri yok artık
  • آب عشق تو چو ما را دست داد  ** آب حیوان شد به پیش ما کساد 
  • Her can, abıhayattan diridir. Fakat abıhayatın suyu da sensin.
  • ز آب حیوان هست هر جان را نوی  ** لیک آب آب حیوانی توی 
  • Her an bana bir ölüm, bir haşir verdin de o keremin neler yaptığını gördüm.
  • هر دمی مرگی و حشری دادیم  ** تا بدیدم دست برد آن کرم 
  • Senin yeniden dirilteceğine güvenim var; o yüzden bu ölüm, bana uyku gibi görünmede ey Tanrı.
  • هم‌چو خفتن گشت این مردن مرا  ** ز اعتماد بعث کردن ای خدا 
  • Her an yedi denize de serap olsa ey suyun suyu, sen onu kulağından tutar, getirirsin. 4225
  • هفت دریا هر دم ار گردد سراب  ** گوش گیری آوریش ای آب آب 
  • Akıl, ecelden titrer durur, halbuki aşk, neşe içindedir. Taş, toprak parçası gibi yağmurdan korkar mı hiç?
  • عقل لرزان از اجل وان عشق شوخ  ** سنگ کی ترسد ز باران چون کلوخ