English    Türkçe    فارسی   

5
563-572

  • Adamsan bu müşkülü çöz. İnsan nefsine sahipsen nefsini bu yolda sarf et.
  • حل این اشکال کن گر آدمی  ** خرج این کن دم اگر آدم‌دمی 
  • Ayan ve arazı bildin tut, ne çıkar? Asıl, kendi haddini bil ki bundan kaçıp kurtulmaya imkan yok.
  • حد اعیان و عرض دانسته گیر  ** حد خود را دان که نبود زین گزیر 
  • Kendi haddini bilince de artık bu hadden kaç da ey toprak eleyen, hadsiz aleme ulaş. 565
  • چون بدانی حد خود زین حدگریز  ** تا به بی‌حد در رسی ای خاک‌بیز 
  • Ömrün mahmul ve mevzu derdiyle geçti. Gözün açılmadı, hayatın, duyduğun şeylerle geçip gitti.
  • عمر در محمول و در موضوع رفت  ** بی‌بصیرت عمر در مسموع رفت 
  • Neticesiz ve tesirsiz olan her delil boş çıktı. Sen kendi neticene bak.
  • هر دلیلی بی‌نتیجه و بی‌اثر  ** باطل آمد در نتیجه‌ی خود نگر 
  • Yapanı ancak yapılan şeylerle görebildin; iktirani kıyas’la kanaat ettin.
  • جز به مصنوعی ندیدی صانعی  ** بر قیاس اقترانی قانعی 
  • Filozof davasında delilleri çoğaltıp durur. Halbuki kalbi temiz Allah kulu, onun aksine delillere bakmaz bile.
  • می‌فزاید در وسایط فلسفی  ** از دلایل باز برعکسش صفی 
  • Delil ve hicaptan kaçar, delalet edilenin peşine düşer, başını yakasının içine çeker. 570
  • این گریزد از دلیل و از حجاب  ** از پی مدلول سر برده به جیب 
  • Filozofa göre duman, ateşe delildir ama bizce dumansız olarak o ateşe atılmak daha hoştur.
  • گر دخان او را دلیل آتشست  ** بی‌دخان ما را در آن آتش خوشست 
  • Hele yakılıktan, sevgiden meydana gelen şu ateş yok mu? O, bize dumandan daha yakındır.
  • خاصه این آتش که از قرب ولا  ** از دخان نزدیک‌تر آمد به ما