English    Türkçe    فارسی   

5
719-728

  • Bir kuşcağız kurt avlıyordu kedi fırsat bulup onu kapıverdi.
  • مرغکی اندر شکار کرم بود  ** گربه فرصت یافت او را در ربود 
  • Yiyordu, yeniyordu, fakat kendisi avlanırken başka bir avcıdan haberi bile yoktu. 720
  • آکل و ماکول بود و بی‌خبر  ** در شکار خود ز صیادی دگر 
  • Hırsız, bir kumaşı çalmaktadır ama şahne de, hırsızın düşmanları ile beraber ardındadır.
  • دزد گرچه در شکار کاله‌ایست  ** شحنه با خصمانش در دنباله‌ایست 
  • Hırsızın aklı, pılı pırtıda, kilitte ve kapıdadır. Şahneden ve seher çağından ah edeceğinden gafildir.
  • عقل او مشغول رخت و قفل و در  ** غافل از شحنه‌ست و از آه سحر 
  • Sevdasına öyle dalmıştır ki kendisini arayandan haberi bile yoktur.
  • او چنان غرقست در سودای خود  ** غافلست از طالب و جویای خود 
  • Bir ot, arı duru bir suyu içti mi derhal bir hayvan gelir, onu otlar yer.
  • گر حشیش آب و هوایی می‌خورد  ** معده‌ی حیوانش در پی می‌چرد 
  • O ot, hem yer, hem yenir. Tanrı’dan her varlık böyledir işte. 725
  • آکل و ماکول آمد آن گیاه  ** هم‌چنین هر هستیی غیر اله 
  • Tanrı “Sizi doyurur, fakat kendi yemek yemez” Tanrı ne yenir ne yer. O, et ve deri değildir.
  • و هو یطعمکم و لا یطعم چو اوست  ** نیست حق ماکول و آکل لحم و پوست 
  • Yiyen ve yenilen, pusuya gizlenmiş bulunan bir yiyiciden nasıl emin olabilir?
  • آکل و ماکول کی ایمن بود  ** ز آکلی که اندر کمین ساکن بود 
  • Yenen şeylerin emin olması, sonunda yas ve matem verir. Yürü, yemeyen içmeyen Tanrı’nın tapısına git.
  • امن ماکولان جذوب ماتمست  ** رو بدان درگاه کو لا یطعم است