English    Türkçe    فارسی   

6
1314-1323

  • Fakat yaptığı işe ve eserlerine bakarsan hakikati gizli olmakla beraber onu meydana çıkarırsın.
  • چون نظر در فعل و آثارش کنی  ** گرچه پنهانست اظهارش کنی 
  • İçinde gizli olan kuvvet, fiile gelince açığa çıkar, görünür. 1315
  • قوتی کان اندرونش مضمرست  ** چون به فعل آید عیان و مظهرست 
  • Bunların hepsi, sana eserleriyle görünür de nasıl olur. Allah, eserleriyle görünmez?
  • چون به آثار این همه پیدا شدت  ** چون نشد پیدا ز تاثیر ایزدت 
  • Sebeplerle tesirler, iç ve kabuk değil mi? Araştırırsan hepsi de onun eserleri değil mi?
  • نه سببها و اثرها مغز و پوست  ** چون بجویی جملگی آثار اوست 
  • Eserlerine bakıyor da bazı şeyleri seviyorsun, peki, neden eserleri bağışlayandan haberin yok?
  • دوست گیری چیزها را از اثر  ** پس چرا ز آثاربخشی بی‌خبر 
  • Bir hayale kapılıp halkı seviyorsun da doğu ve batının padişahını nasıl sevmiyorsun?
  • از خیالی دوست گیری خلق را  ** چون نگیری شاه غرب و شرق را 
  • Ey ulu kişi, bu sözün sonu gelmez. Bu husustaki hırsımız da dilerim bitmesin. 1320
  • این سخن پایان ندارد ای قباد  ** حرص ما را اندرین پایان مباد 
  • Hasta hikâyesi
  • رجوع به قصه‌ی رنجور 
  • Dön de hasta hikâyesini söyle, ayıpları örten hekimle macerasını anlat.
  • باز گرد و قصه‌ی رنجور گو  ** با طبیب آگه ستارخو 
  • Hekim, hastanın nabzını tutup halini anladı. İyileşme ümidi hiç yoktu.
  • نبض او بگرفت و واقف شد ز حال  ** که امید صحت او بد محال 
  • Dedi ki: Gönlün ne dilerse onu yap da bedenindeki bu eski dert gitsin.
  • گفت هر چت دل بخواهد آن بکن  ** تا رود از جسمت این رنج کهن