English    Türkçe    فارسی   

6
2780-2789

  • Nitekim gönül perdesi ardından da anbean yorulmadan, usanmadan hayal alayı gelip durur. 2780
  • هم‌چنانک از پرده‌ی دل بی‌کلال  ** دم به دم در می‌رسد خیل خیال 
  • O düşünceler, hep bir fidanlıktan kopup gelmese nasıl olur da hepsi yol bulur, gönle gelip çatar?
  • گر نه تصویرات از یک مغرس‌اند  ** در پی هم سوی دل چون می‌رسند 
  • Bölük, bölük düşünce ordumuz, susamış bir halde gönül çeşmesine geliyor.
  • جوق جوق اسپاه تصویرات ما  ** سوی چشمه‌ی دل شتابان از ظما 
  • Testilerini doldurup gidiyorlar. Daima meydanda ve daima gizli bunlar.
  • جره‌ها پر می‌کنند و می‌روند  ** دایما پیدا و پنهان می‌شوند 
  • Düşünceleri, gökyüzünün yıldızları say. Fakat bunlar, başka bir gökyüzünde dönmedeler.
  • فکرها را اختران چرخ دان  ** دایر اندر چرخ دیگر آسمان 
  • Kutluluk gördün mü şükret, ihsanda bulun. Kötülük gördün mü sadaka ver, yargılanma dile! Çark vur. 2785
  • سعد دیدی شکر کن ایثار کن  ** نحس دیدی صدقه و استغفار کن 
  • Padişahım biz kimiz ki devlete, kutluluğa layık olalım? Sen gel, talihimi devlete döndür.
  • ما کییم این را بیا ای شاه من  ** طالعم مقبل کن و چرخی بزن 
  • Ayın nuru ile ruhu parlat. Çünkü tutulma yerine geldi, zararlar gördü, can simsiyah oldu.
  • روح را تابان کن از انوار ماه  ** که ز آسیب ذنب جان شد سیاه 
  • Onu yine hayalden vehimden, zandan kurtar. Yine kuyudan çıkar, cefa ipinden halâs et.
  • از خیال و وهم و ظن بازش رهان  ** از چه و جور رسن بازش رهان 
  • Bu suretle de bir gönül, senin güzel gönül alışınla kanatlansın, uçsun, şu balçıktan kurtulsun!
  • تا ز دلداری خوب تو دلی  ** پر بر آرد بر پرد ز آب و گلی