English    Türkçe    فارسی   

6
2981-2990

  • Cennetlik, cennet cinsinden olduğu için bu cinsiyet bakımından Tanrı’ya tapar.
  • چون بهشتی جنس جنت آمدست  ** هم ز جنسیت شود یزدان‌پرست 
  • Peygamber “Hamd ve cömertlik, dünyaya uzanmış cennet dallarıdır” demedi mi?
  • نه نبی فرمود جود و محمده  ** شاخ جنت دان به دنیا آمده 
  • Bütün sevgileri, lûtufları, sevgi ve lûtuf cinsinden bil, bütün kahırları da kahır cinsinden.
  • مهرها را جمله جنس مهر خوان  ** قهرها را جمله جنس قهر دان 
  • Küstahlık, küstahlığı doğurur, aldatan aldanır. Çünkü bunlar akıl bakımından birbirlerinin cinsidir.
  • لاابالی لا ابالی آورد  ** زانک جنس هم بوند اندر خرد 
  • İdris yıldızların cinsindendi. Onun için sekiz yıl Zuhal’de kaldı. 2985
  • بود جنسیت در ادریس از نجوم  ** هشت سال او با زحل بد در قدوم 
  • Zuhal, doğularda da onun dostu oldu, batılarda da, herhalde onunla konuştu, onun sırlarına mahrem oldu.
  • در مشارق در مغارب یار او  ** هم‌حدیث و محرم آثار او 
  • Kaybolduktan sonra tekrar dünyaya gelince yeryüzünde nücum bilgisine dair ders verirdi.
  • بعد غیبت چونک آورد او قدوم  ** در زمین می‌گفت او درس نجوم 
  • Önünde yıldızlar güzelce saf kurarlar, dersinde bulunurlardı.
  • پیش او استارگان خوش صف زده  ** اختران در درس او حاضر شده 
  • Bir derecede ki aşağılık yukarılık bütün halk, yıldızların seslerini duyarlardı.
  • آنچنان که خلق آواز نجوم  ** می‌شنیدند از خصوص و از عموم 
  • Cins olma çekişi, yıldızları ta yeryüzüne kadar çekmiş, onun yanına getirmişti. 2990
  • جذب جنسیت کشیده تا زمین  ** اختران را پیش او کرده مبین