English    Türkçe    فارسی   

6
2984-2993

  • Küstahlık, küstahlığı doğurur, aldatan aldanır. Çünkü bunlar akıl bakımından birbirlerinin cinsidir.
  • لاابالی لا ابالی آورد  ** زانک جنس هم بوند اندر خرد 
  • İdris yıldızların cinsindendi. Onun için sekiz yıl Zuhal’de kaldı. 2985
  • بود جنسیت در ادریس از نجوم  ** هشت سال او با زحل بد در قدوم 
  • Zuhal, doğularda da onun dostu oldu, batılarda da, herhalde onunla konuştu, onun sırlarına mahrem oldu.
  • در مشارق در مغارب یار او  ** هم‌حدیث و محرم آثار او 
  • Kaybolduktan sonra tekrar dünyaya gelince yeryüzünde nücum bilgisine dair ders verirdi.
  • بعد غیبت چونک آورد او قدوم  ** در زمین می‌گفت او درس نجوم 
  • Önünde yıldızlar güzelce saf kurarlar, dersinde bulunurlardı.
  • پیش او استارگان خوش صف زده  ** اختران در درس او حاضر شده 
  • Bir derecede ki aşağılık yukarılık bütün halk, yıldızların seslerini duyarlardı.
  • آنچنان که خلق آواز نجوم  ** می‌شنیدند از خصوص و از عموم 
  • Cins olma çekişi, yıldızları ta yeryüzüne kadar çekmiş, onun yanına getirmişti. 2990
  • جذب جنسیت کشیده تا زمین  ** اختران را پیش او کرده مبین 
  • Her yıldız, kendi adını, halini, nasıl rasat edileceğini ona açar, söylerdi.
  • هر یکی نام خود و احوال خود  ** باز گفته پیش او شرح رصد 
  • Cinsiyet nedir? Bir çeşit bakış. Bununla bir cinsten olanlar, birbirlerine yol bulur, birbirlerine kavuşurlar.
  • چیست جنسیت یکی نوع نظر  ** که بدان یابند ره در هم‌دگر 
  • Tanrı, birisine verdiği bakışı sana da verse sen de onun cinsinden olursun.
  • آن نظر که کرد حق در وی نهان  ** چون نهد در تو تو گردی جنس آن