English    Türkçe    فارسی   

6
4141-4150

  • Gergesi bırak, senin adamın ben olayım. Benim bir kanadım yüzlerce gerkesten iyidir.
  • ترک کرکس کن که من باشم کست  ** یک پر من بهتر از صد کرکست 
  • Niceye bir körce at koşturup duracaksın? Sanat için de usta gerek, kazanç için de.
  • چند بر عمیا دوانی اسپ را  ** باید استا پیشه را و کسپ را 
  • Kendini Çin ülkesinde rezil etme. Bir akıllı er, ara, ondan ayrılma.
  • خویشتن رسوا مکن در شهر چین  ** عاقلی جو خویش از وی در مچین 
  • O zamanın Eflatunu ne derse ona uy. Kendine gel, heva ve hevesi bırak, onun dileğince hareket et.
  • آن چه گوید آن فلاطون زمان  ** هین هوا بگار و رو بر وفق آن 
  • Çin ülkesinde herkes inanarak ve kuvvetle padişahımız, anadan doğmamıştır; 4145
  • جمله می‌گویند اندر چین به جد  ** بهر شاه خویشتن که لم یلد 
  • Onun hiçbir oğlu yoktur. Hatta bir kadını bile kendisine yaklaştırmamıştır der.
  • شاه ما خود هیچ فرزندی نزاد  ** بلک سوی خویش زن را ره نداد 
  • Padişahlar hakkında oğlu, kızı vardır diyen, boynunu keskin kılıca eş etmiştir.
  • هر که از شاهان ازین نوعش بگفت  ** گردنش با تیغ بران کرد جفت 
  • Padişahsa madem ki der; bu sözü söyledin, karım olduğunu ispat et;
  • شاه گوید چونک گفتی این مقال  ** یا بکن ثابت که دارم من عیال 
  • Kızım olduğunu ispat ettin mi keskin kılıcımdan emin olursun.
  • مر مرا دختر اگر ثابت کنی  ** یافتی از تیغ تیزم آمنی 
  • Yahut da şüphe etme ki senin boynunu keserim. Canından hırkanı çeker çıkarırım! 4150
  • ورنه بی شک  من  ببرم حلق تو ** بر کشم از صوفی جان دلق تو