English    Türkçe    فارسی   

6
4719-4728

  • Fakat ağızda aslan da ekmek olur, deve de. Fakat çocuklara bu söz, tesir etmez ki.
  • شیر و اشتر نان شود اندر دهان  ** در نگیرد این سخن با کودکان 
  • Çocuk, bilgisizlik, zan ve şüphe içindedir. Allaha şükürler olsun ki kuvveti azdır yoksa. 4720
  • کودک اندر جهل و پندار و شکیست  ** شکر باری قوت او اندکیست 
  • Şükürler olsun ki hilesi ve gücü yoktur. Yoksa çocuğun yüzlerce savaşı ve âfeti vardır.
  • طفل را استیزه و صد آفتست  ** شکر این که بی‌فن و بی‌قوتست 
  • Eyvah bu, kuvvetleriyle her rakibe belâ kesilen edepsiz koca bebeklerden!
  • وای ازین پیران طفل ناادیب  ** گشته از قوت بلای هر رقیب 
  • Silâhla bilgisizlik bir araya gelince Firavun, sitemle bütün dünyayı yakar yandırır.
  • چون سلاح و جهل جمع آید به هم  ** گشت فرعونی جهان‌سوز از ستم 
  • Ey yoksul, yoksullukla Firavunluktan, kâfirlikten kurtuldun, şükret.
  • شکر کن ای مرد درویش از قصور  ** که ز فرعونی رهیدی وز کفور 
  • Şükret ki mazlumsun, zâlim değilsin. Firavunluktan ve sınanmadan eminsin. 4725
  • شکر که مظلومی و ظالم نه‌ای  ** آمن از فرعونی و هر فتنه‌ای 
  • Boş karın, Allahlık lâfına giremez. Onun ateşine odun yardım edemez.
  • اشکم تی لاف اللهی نزد  ** که آتشش را نیست از هیزم مدد 
  • Boş karın, şeytanın zindanıdır. Çünkü ekmek derdi, onun hilesine, düzenine mânidir.
  • اشکم خالی بود زندان دیو  ** کش غم نان مانعست از مکر و ریو 
  • Dolu karın, bil ki şeytanın pazarıdır. Şeytan tacirleri orada gürültü eder dururlar.
  • اشکم پر لوت دان بازار دیو  ** تاجران دیو را در وی غریو