English    Türkçe    فارسی   

6
677-686

  • İki âlemin nazı da onda olacak elbet. Bu bakımdan kıskançlık da, güneşten yüz kat daha parlak olan ona yaraşır.
  • نازهای هر دو کون او را رسد  ** غیرت آن خورشید صدتو را رسد 
  • Topumu Zühal yıldızına attım. Yıldızlar, yüzünüzü çevirin.
  • که در افکندم به کیوان گوی را  ** در کشید ای اختران هم روی را 
  • Benim eşi olmayan parlaklığıma karşı yok olun. Yoksa nuruma karşı rüsvay olursunuz.
  • در شعاع بی‌نظیرم لا شوید  ** ورنه پیش نور نم رسوا شوید 
  • Ben her gece keremimden kaybolurum, gider gibi görünürüm, yoksa nereye gideceğim? 680
  • از کرم من هر شبی غایب شوم  ** کی روم الا نمایم که روم 
  • Gider gibi görünürüm de, siz de bir gececik olsun bensiz şu âlemde yarasalar gibi kanat çırpın!
  • تا شما بی من شبی خفاش‌وار  ** پر زنان پرید گرد این مطار 
  • Tavus kuşları gibi kanatlarınızı gösterin, sarhoş olun, baş çekin, ululanın.
  • هم‌چو طاووسان پری عرضه کنید  ** باز مست و سرکش و معجب شوید 
  • Fakat çarık nasıl Eyaz’ın mumu ise siz de arada bir o çirkin ayaklarınıza bakın.
  • ننگرید آن پای خود را زشت‌ساز  ** هم‌چو چارق کو بود شمع ایاز 
  • Benlikle sol taraf ehlinden olmayasınız diye kulağınızı çekmek için sabahleyin yüz gösteririm der.
  • رو نمایم صبح بهر گوشمال  ** تا نگردید از منی ز اهل شمال 
  • Bunu bırak da bu söz uzundur. Kün emri sözü uzatmayı nehyetmiştir. 685
  • ترک آن کن که درازست آن سخن  ** نهی کردست از درازی امر کن 
  • Mustafa aleyhisselâm’ın ,gönlümdekini biliyor mu,yoksa söylenen bir sözü mü taklit ediyor diye anlamak için,Allah razı olsun, Ayşeyi sınaması ve “Neden gizleniyorsun?Gizlenme. Kör,seni görmüyor ki” demesi.
  • امتحان کردن مصطفی علیه‌السلام عایشه را رضی الله عنها کی چه پنهان می‌شوی پنهان مشو که اعمی ترا نمی‌بیند تا پدید آید کی عایشه رضی الله عنها از ضمیر مصطفی علیه السلام واقف هست یا خود مقلد گفت ظاهرست 
  • Peygamber, sınamak için “O kadar gizlenme, o seni görmüyor ki” dedi.
  • گفت پیغامبر برای امتحان  ** او نمی‌بیند ترا کم شو نهان