English    Türkçe    فارسی   

6
732-741

  • Topuzu kendine vur da benliğini darmadağın et. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
  • گرز بر خود زن منی در هم شکن  ** زانک پنبه‌ی گوش آمد چشم تن 
  • Ey alçak, bende, benim hareketlerimde gördüğün benlik, senin benliğinin aksidir. Sen, kendi kendine topuz vurmadasın.
  • گرز بر خود می‌زنی خود ای دنی  ** عکس تست اندر فعالم این منی 
  • Benim suretimde kendi aksini görmüş kendinle boğazlaşmak için coşmuş, köpürmüşsün.
  • عکس خود در صورت من دیده‌ای  ** در قتال خویش بر جوشیده‌ای 
  • Hani o aslan da kuyuda kendi aksini görmüştü de düşmanı sanıp saldırmıştı ya, onun gibi işte. 735
  • هم‌چو آن شیری که در چه شد فرو  ** عکس خود را خصم خود پنداشت او 
  • Yok demek, şüphe yok ki var olanın varlığın zıddıdır. Yok, diyorum, bilmem diyorum, sen de bu zıtla, zıddı olan varı ve varlığı birazcık anla artık.
  • نفی ضد هست باشد بی‌شکی  ** تا ز ضد ضد را بدانی اندکی 
  • Bu zamanda zıddı nefyetmeden başka anlatış çaresi yok.Bu âlemde bir an bile yok ki tuzak olmasın.
  • این زمان جز نفی ضد اعلام نیست  ** اندرین نشات دمی بی‌دام نیست 
  • Ey akıllı fikirli er, sevgiliyi perdesiz görmek istiyorsan ölümü seç, o perdeyi yırt.
  • بی‌حجابت باید آن ای ذو لباب  ** مرگ را بگزین و بر دران حجاب 
  • Fakat, ölür mezara gidersin hani o ölümü değil. Seni değiştiren nura götüren ölümü seç.
  • نه چنان مرگی که در گوری روی  ** مرگ تبدیلی که در نوری روی 
  • Erkek, erkeklik çağına girdi, kendini bildi mi çocukluk, ölür gider; Rum diyarına mensup olur. Zencilik kalmaz. 740
  • مرد بالغ گشت آن بچگی بمرد  ** رومیی شد صبغت زنگی سترد 
  • Toprak, altın oldu mu topraklığı kalmaz. Gam ferahlık haline geldi mi insana keder verme dikeni yok olur gider.
  • خاک زر شد هیات خاکی نماند  ** غم فرج شد خار غمناکی نماند