English    Türkçe    فارسی   

1
1637-1646

  • ز آتش دل و آب دیده نقل ساز ** بوستان از ابر و خورشید است باز
  • Gönül ateşiyle gözyaşından çerez düz. Bahçe, bulutla güneş yüzünden yetişmiş, yeşermiştir.
  • تو چه دانی قدر آب دیده‌‌گان ** عاشق نانی تو چون نادیدگان‌‌
  • Sen gözyaşı zevkini ne bilirsin? Görmedikleri gibi ekmek âşığısın!
  • گر تو این انبان ز نان خالی کنی ** پر ز گوهرهای اجلالی کنی‌‌
  • Bu karın dağarcığından ekmeği boşaltırsan ululuk incileri ile doldurursun.
  • طفل جان از شیر شیطان باز کن ** بعد از آنش با ملک انباز کن‌‌ 1640
  • Önce can çocuğunu Şeytan sütünden kes de sonra onu meleklere ortak yap.
  • تا تو تاریک و ملول و تیره‌‌ای ** دان که با دیو لعین همشیره‌‌ای‌‌
  • Sen karanlık, mükedder ve bulanık oldukça bil ki melûn Şeytan’la sütkardeşisin!
  • لقمه‌‌ای کان نور افزود و کمال ** آن بود آورده از کسب حلال‌‌
  • Nur ve kemali arttıran lokma, helâl kazançtan elde edilen lokmadır.
  • روغنی کاید چراغ ما کشد ** آب خوانش چون چراغی را کشد
  • Çırağımıza katılınca söndüren yağa yağ deme, çırağı söndüren yağa su de!
  • علم و حکمت زاید از لقمه‌‌ی حلال ** عشق و رقت آید از لقمه‌‌ی حلال‌‌
  • İlim ve hikmet helâl lokmadan doğar; aşk ve rikkat helâl lokmadan meydana gelir.
  • چون ز لقمه تو حسد بینی و دام ** جهل و غفلت زاید آن را دان حرام‌‌ 1645
  • Bir lokmadan hasede uğrar, tuzağa düşersen; bir lokmadan bilgisizlik ve gaflet meydana gelirse, sen o lokmayı haram bil!
  • هیچ گندم کاری و جو بر دهد ** دیده‌‌ای اسبی که کره‌‌ی خر دهد
  • Hiç buğday ektin de arpa verdiğini gördün mü? Hiç attan eşek sıpası olduğunu gördün mü?