English    Türkçe    فارسی   

1
2127-2136

  • شبهه‌‌ای انگیزد آن شیطان دون ** در فتند این جمله کوران سر نگون‌‌
  • O aşağılık Şeytan, bir şüphe meydana getirir. Bütün bu körler tepe takla düşerler.
  • پای استدلالیان چوبین بود ** پای چوبین سخت بی‌‌تمکین بود
  • İstidlâlcilerin ayakları tahtadır. Tahta ayaksa pek kudretsiz pek karasızdır.
  • غیر آن قطب زمان دیده‌‌ور ** کز ثباتش کوه گردد خیره‌‌سر
  • Sebatiyle dağları bile hayran eden ve basiret sahibi olan zamanın kutbu ise böyle değildir. (İstidlâle değer vermez).
  • پای نابینا عصا باشد عصا ** تا نیفتد سر نگون او بر حصا 2130
  • Çakıl üstüne baş aşağı düşmemek için körün ayağı sopadır sopa.
  • آن سواری کاو سپه را شد ظفر ** اهل دین را کیست سلطان بصر
  • Askerin, yani din ehlinin üstünlüğüne sebep olan o binici kimdir! Gören padişah!
  • با عصا کوران اگر ره دیده‌‌اند ** در پناه خلق روشن دیده‌‌اند
  • Her ne kadar körler sopa ile yol görmüşlerdir ama yine gözlükler sayesinde.
  • گرنه بینایان بدندی و شهان ** جمله کوران مرده‌‌اندی در جهان‌‌
  • Dünyada gözlükler ve padişahlar olamasaydı bütün körler ölürlerdi.
  • نی ز کوران کشت آید نه درود ** نه عمارت نه تجارتها و سود
  • Körlerin elinden ne ekmek gelir, ne biçmek gelir, ne alışveriş gelir, ne de kâr ve kazanç.
  • گر نکردی رحمت و افضالتان ** در شکستی چوب استدلالتان‌‌ 2135
  • Tanrı onlara merhamet ve inayet kılmasaydı onların istidlâl değnekleri hemencecik kırılırdı.
  • این عصا چه بود قیاسات و دلیل ** آن عصا کی دادشان بینا جلیل‌‌
  • Bu sopa nedir? Kıyaslar, deliller. O sopayı onlara kim verdi? Gören Tanrı!