English    Türkçe    فارسی   

1
3591-3600

  • امتحان کن جمله‌‌مان را ای کریم ** سیرمان در ده تو از آب حمیم‌‌
  • Ey kerem sahibi! Hepimizi imtihan et. Bize fazlasıyla sıcak su içir.
  • بعد از آن ما را به صحرایی کلان ** تو سواره ما پیاده می‌‌دوان‌‌
  • Ondan sonra beni büyük bir sahraya çıkar. Sen atlı olarak koş, bizi de yaya olarak koştur.
  • آن گهان بنگر تو بد کردار را ** صنعهای کاشف الاسرار را
  • O zaman kötülük yapanı gör, sırları açan Tanrı’nın işlerini seyret” dedi.
  • گشت ساقی خواجه از آب حمیم ** مر غلامان را و خوردند آن ز بیم‌‌
  • Efendi, kullara sâki oldu, sıcak suyu içirdi. Onlarda korkularından içtiler.
  • بعد از آن می‌‌راندشان در دشتها ** می‌‌دویدندی میان کشتها 3595
  • Sonra onları ovalarda koşturmaya başladı. Kullar aşağı yukarı koşup duruyorlardı.
  • قی در افتادند ایشان از عنا ** آب می‌‌آورد ز یشان میوه‌‌ها
  • Nihayet iyice yoruldular, kusmaya başladılar. İçtikleri su yedikleri meyvelerin hepsini çıkardı.
  • چون که لقمان را در آمد قی ز ناف ** می‌‌برآمد از درونش آب صاف‌‌
  • Lokman’ın da gönlü bulandı, o da kustu. Fakat onun karnından halis su geldi.
  • حکمت لقمان چو داند این نمود ** پس چه باشد حکمت رب الوجود
  • Lokman’ın hikmeti bunu göstermeyi bilirse, varlığın Rabbi olan Tanrı’nın hikmeti nelere kadir değildir?
  • يوم تبلی، السرائر کلها ** بان منکم کامن لا یشتهی‌‌
  • Kıyamet gününde bütün sırlar çıkacak, bilinip görülecek. Sizin de bilinmesini istemediğiniz sır meydana çıktı.
  • چون سقوا ماء حمیما قطعت ** جملة الأستار مما أفظعت‌‌ 3600
  • Sıcak suyu içtikleri gibi kendilerini rüsvay edecek sırları tamamı ile açığa vurulmuş oldu.