English    Türkçe    فارسی   

2
1526-1535

  • چون همه اجزام از انعام تو ** رسته‏اند و غرق دانه و دام تو
  • Çünkü vücudumun bütün cüzileri senin nimetlerinden meydana geldi. Ben senin tanene, tuzağına gark olmuştum;
  • گر ز یک تلخی کنم فریاد و داد ** خاک صد ره بر سر اجزام باد
  • Bu kadarcık bir acıya dayanamaz, feryat edersem vücudumun bütün cüzileri Hak ile yeksan olsun!
  • لذت دست شکر بخشت بداشت ** اندر این بطیخ تلخی کی گذاشت‏
  • Şekerler bağışlayan elinin lezzeti bu karpuzdaki acılığı hiç bırakır mı?
  • از محبت تلخها شیرین شود ** از محبت مسها زرین شود
  • Sevgiden acılıklar tatlılaşır, sevgiden bakırlar altın kesilir.
  • از محبت دردها صافی شود ** از محبت دردها شافی شود 1530
  • Sevgiden tortulu, bulanık sular, arı duru bir hale gelir, sevgiden dertler şifa bulur.
  • از محبت مرده زنده می‏کنند ** از محبت شاه بنده می‏کنند
  • Sevgiden ölü dirilir, sevgiden padişahlar kul olur.
  • این محبت هم نتیجه‏ی دانش است ** کی گزافه بر چنین تختی نشست‏
  • Bu sevgi de bilgi neticesidir. Saçma sapan şeylere kapılan kişi nasıl olur da böyle bir tahta oturur ki?
  • دانش ناقص کجا این عشق زاد ** عشق زاید ناقص اما بر جماد
  • Noksan bilgi nerden aşkı doğuracak? Noksan bilgi de bir aşk doğurur ama o aşk, cansız şeylerdir.
  • بر جمادی رنگ مطلوبی چو دید ** از صفیری بانگ محبوبی شنید
  • Noksan bilgi sahibi, cansız bir şey de dilediği şeyin rengini görünce âdeta bir ıslıktan sevgilinin sesini duymuş gibi olur.
  • دانش ناقص نداند فرق را ** لاجرم خورشید داند برق را 1535
  • Noksan bilgi, fark ve temyize malik değildir. Nihayet şimşeği güneş sanır.