English    Türkçe    فارسی   

2
2072-2081

  • بگذرد این صیت از بصره و تبوک ** ز انکه الناس علی دین الملوک‏
  • Bunların yüzünden İslam dininin şöhreti Basra’yı Tebük’ü aşar. Çünkü halk, padişahlarının dinindendir.
  • زین سبب تو از ضریر مهتدی ** رو بگردانیدی و تنگ آمدی‏
  • Diye düşündün, bu yüzden de hidayet isteyen körden yüz çevirdin, onun sohbetinden sıkıldın.
  • که در این فرصت کم افتد این مناخ ** تو ز یارانی و وقت تو فراخ‏
  • “Bunlar her vakit ele geçmez. Sen dostlarımızdansın, vaktin de geniş.
  • مزدحم می‏گردیم در وقت تنگ ** این نصیحت می‏کنم نه از خشم و جنگ‏ 2075
  • Bu dar vakitte işime mâni olma. Bunu sana darılarak, kızarak söylemiyorum, nasihat yollu söylüyorum” dedin.
  • احمدا نزد خدا این یک ضریر ** بهتر از صد قیصر است و صد وزیر
  • Fakat Ey Ahmet, Allah indinde bu bir tek kör, yüzlerce Kayserden, yüzlerce vezirden yeğdir.
  • یاد الناس معادن هین بیار ** معدنی باشد فزون از صد هزار
  • İnsanlar madenlerdir, sözünü hatırına getir. Öyle maden olur ki yüz binlerce madenden daha değerlidir.
  • معدن لعل و عقیق مکتنس ** بهتر است از صد هزاران کان مس‏
  • Gizli kalmış lâl ve akik madeni, yüz binlerce bakır madeninden değerlidir.
  • احمدا اینجا ندارد مال سود ** سینه باید پر ز عشق و درد و دود
  • Ey Ahmet, burada malın faydası yok. Aşkla, dertle, dumanla dolu gönül lâzım.
  • اعمی روشن دل آمد در مبند ** پند او را ده که حق اوست پند 2080
  • Gönlü aydın kör gelince kapıyı kapama. Ona nasihat ver, nasihat onun hakkıdır.
  • گر دو سه ابله ترا منکر شدند ** تلخ کی گردی چو هستی کان قند
  • İki üç ahmak seni inkâr etse neden acılaşırsın, sen zaten şeker madenisin.