English    Türkçe    فارسی   

2
3182-3191

  • گفت نیم گندم آن تنگ را ** در دگر ریز از پی فرهنگ را
  • Adam; “Akıllılık edip buğdayın yarısını bu çuvala, yarısını da öbür çuvala koy.
  • تا سبک گردد جوال و هم شتر ** گفت شاباش ای حکیم اهل و حر
  • Bu suretle hem çuvallar hafifler, hem devenin yükü “ dedi. Bedevi bu fikri pek beğenip “ Ey akıllı ve hür hakîm,
  • این چنین فکر دقیق و رای خوب ** تو چنین عریان پیاده در لغوب‏
  • Böyle bir ince fikir, böyle bir güzel rey sahibi olduğun halde neden böyle çırçıplaksın, yaya yürüyor, yoruluyorsun?”
  • رحمتش آمد بر حکیم و عزم کرد ** کش بر اشتر بر نشاند نیک مرد 3185
  • Dedi. O iyi kalpli bedevi, hakîme acıdı, onu deveye bindirmek istedi. Tekrar
  • باز گفتش ای حکیم خوش سخن ** شمه‏ای از حال خود هم شرح کن‏
  • “Ey güzel sözlü hakîm, birazcık halinden bahset.
  • این چنین عقل و کفایت که تراست ** تو وزیری یا شهی بر گوی راست‏
  • Böyle bir akılla, böyle bir kifayetle sen ya vezirsin, ya padişah. Doğru söyle!” dedi.
  • گفت این هر دو نیم از عامه‏ام ** بنگر اندر حال و اندر جامه‏ام‏
  • Hakîm dedi ki: “İkisi de değilim, halktan bir adamım. Halime, elbiseme baksana!”
  • گفت اشتر چند داری چند گاو ** گفت نه این و نه آن ما را مکاو
  • Bedevi “Kaç deven, kaç öküzün var?” diye sordu. Hakîm cevap verdi: “Uzun etme. Ne ona malikim, ne buna!”
  • گفت رختت چیست باری در دکان ** گفت ما را کو دکان و کو مکان‏ 3190
  • Bedevi, “Peki, bari dükkânındaki mal ne, onu söyle!” dedi. Hakîm dedi ki “Benim dükkânım nerede, yerim yurdum nerede?
  • گفت پس از نقد پرسم نقد چند ** که تویی تنها رو و محبوب پند
  • Bedevi, öyleyse paranı sorayım: sen yapayalnız gidiyorsun, hoş nasihatlerde bulunuyorsun, ne kadar paran var?