English    Türkçe    فارسی   

3
1728-1737

  • گر ببینی خواب در خود را دو نیم ** تن‌درستی چون بخیزی نی سقیم
  • Bu terkibin aslını görmüş olduklarından artık vehmin ferilerinden pek korkmazlar.
  • حاصل اندر خواب نقصان بدن ** نیست باک و نه دوصد پاره شدن
  • Bu âlem, bir rüyadır, zanna kapılma sen. Rüyada bir el kesilse bile zararı yok.
  • این جهان را که بصورت قایمست ** گفت پیغامبر که حلم نایمست 1730
  • Rüyada başın kesilse de hakikatte yine başın yerindedir, ömrün de uzun olur.
  • از ره تقلید تو کردی قبول ** سالکان این دیده پیدا بی رسول
  • Rüyada kendini ikiye biçilmiş görsen bile kalktın mı vücudun da sağlamdır, bir hastalığında yoktur.
  • روز در خوابی مگو کین خواب نیست ** سایه فرعست اصل جز مهتاب نیست
  • Hâsılı rüyada vücudunu noksan görmekten ne çıkar? Yüzlerce parçaya ayrılsan bile ne korkacaksın ki?
  • خواب و بیداریت آن دان ای عضد ** که ببیند خفته کو در خواب شد
  • Suretle kaim olan bu cihan hakkında da Peygamber, uyuyanın gördüğü bir rüya dedi.
  • او گمان برده که این دم خفته‌ام ** بی‌خبر زان کوست درخواب دوم
  • Sen, bu sözü taklit yoluyla kabul ettin, fakat salikler bunu rivayet edilmeden de gözleriyle gördüler.
  • هاون گردون اگر صد بارشان ** خرد کوبد اندرین گلزارشان 1735
  • Sen gündüzün de uykudasın. Bu uyku değil deme. Gölge feridir, asıl ise ancak ay ışığından ibarettir.
  • اصل این ترکیب را چون دیده‌اند ** از فروع وهم کم ترسیده‌اند
  • Ey yiğit, bil ki uykun da uyanıklığın da uyuyan adamın rüya içinde rüya görmesine benzer.
  • سایه‌ی خود را ز خود دانسته‌اند ** چابک و چست و گش و بر جسته‌اند
  • Bu adam, kendisini uyuyorum sanır ama bilmez ki ikinci uykudadır, iki kat uyku içindedir.