English    Türkçe    فارسی   

3
2741-2750

  • از سر که بانگ زد خرگوش زال ** سوی پیلان در شب غره‌ی هلال
  • Bir ihtiyar tavşan, ayın ilk gecesi dağın tepesine çıkıp bağırdı:
  • که بیا رابع عشر ای شاه‌پیل ** تا درون چشمه یابی این دلیل
  • Ey fil padişahı, ayın on dördüncü gecesi gel de kaynağa bak, sözümün doğruluğunu gör!
  • شاه‌پیلا من رسولم پیش بیست ** بر رسولان بند و زجر و خشم نیست
  • Ben elçiyim, elçiye zeval yok… Ona ne kızılır, sövülür, ne hapse atılır.
  • ماه می‌گوید که ای پیلان روید ** چشمه آن ماست زین یکسو شوید
  • Ay diyor ki: “Filler, buradan gidin, kaynak bizimdir, dağılın buradan!
  • ورنه منتان کور گردانم ستم ** گفتم از گردن برون انداختم 2745
  • Yoksa sizin gözünüzü kör ederim. Ben, onun sözünü söyledim, boynumdan vebali attım.
  • ترک این چشمه بگویید و روید ** تا ز زخم تیغ مه آمن شوید
  • Bu kaynağı bırakıp gidin de ayın kılıncından emin olun.
  • نک نشان آنست کاندر چشمه ماه ** مضطرب گردد ز پیل آب‌خواه
  • Sözümün doğruluğuna nişan de şu: Filler, su içmek için kaynağa geldiler mi ay harekete gelir.
  • آن فلان شب حاضر آ ای شاه‌پیل ** تا درون چشمه یابی زین دلیل
  • Fil padişahı, filân gece gel de kaynakta bu dediğimi gör!
  • چونک هفت و هشت از مه بگذرید ** شاه‌پیل آمد ز چشمه می‌چرید
  • Ayın yedisi, sekizi olunca fil padişahı su içmek için kaynağa geldi.
  • چونک زد خرطوم پیل آن شب درآب ** مضطرب شد آب ومه کرد اضطراب 2750
  • O gece vakti hortumunu suya salınca su harekete geldi, ay da hareket etti.