English    Türkçe    فارسی   

3
3720-3729

  • این جلالت در دلالت صادقست ** جمله ادراکات پس او سابقست 3720
  • Bu ululuk, ona tam doğru bir delil: bütün anlayışlar geridedir, o ilerde!
  • جمله ادراکات بر خرهای لنگ ** او سوار باد پران چون خدنگ
  • Bütün anlayışlar topal eşeklere binmiş… O, ok gibi uçup giden rüzgâra!
  • گر گریزد کس نیابد گرد شه ** ور گریزند او بگیرد پیش ره
  • Padişah kaçarsa tozunu bile kimse bulamaz… Onlar kaçarlarsa padişah, yolarını kesiverir!
  • جمله ادراکات را آرام نی ** وقت میدانست وقت جام نی
  • Âlemde bütün anlayışlar, durup dinlenmezler… Meydanda koşup yelme zamanıdır, oturup zevkle içkiye dalma zamanı değil!
  • آن یکی وهمی چو بازی می‌پرد ** وآن دگر چون تیر معبر می‌درد
  • Birinin vehmi, bir doğan gibi uçup geçer, öbürünün vehmini mesafeleri delip geçen ok gibi uçar!
  • وان دگر چون کشتی با بادبان ** وآن دگر اندر تراجع هر زمان 3725
  • Öbürünün ki yelken açmış gemi gibi gider… Bir başkasınınkiyse her an gerileyip durur!
  • چون شکاری می‌نمایدشان ز دور ** جمله حمله می‌فزایند آن طیور
  • Bütün bu vehimler, bütün bu anlayış kuşları, uzaktan bir av gördüler mi hep birden saldırırlar.
  • چونک ناپیدا شود حیران شوند ** همچو جغدان سوی هر ویران شوند
  • Av ortadan kayboldu mu şaşırırlar, baykuşlar gibi viranelere dalarlar!
  • منتظر چشمی به هم یک چشم باز ** تا که پیدا گردد آن صید به ناز
  • O av tekrar nazlana, nazlana salınsın, görünsün diye bir gözünü açıp bir tekini yumarak beklerler.
  • چون بماند دیر گویند از ملال ** صید بود آن خود عجب یا خود خیال
  • Av gecikince beklemekten usanır, sıkılırlar da acaba gördüğümüz av mıydı, hayal miydi derler.