English    Türkçe    فارسی   

4
2760-2769

  • مهتری نفطست و آتش ای غوی ** ای برادر چون بر آذر می‌روی 2760
  • Ululuk, fazla ateştir a azgın... Kardeş, kendini ateşe nasıl atıyorsun ki?
  • هر چه او هموار باشد با زمین ** تیرها را کی هدف گردد ببین
  • Yerle bir olan, bak hele, oklara hedef olur mu hiç?
  • سر بر آرد از زمین آنگاه او ** چون هدفها زخم یابد بی رفو
  • Fakat yerden başkaldırdı mı o zaman hedefler gibi çaresiz yaralanır!
  • نردبان خالق این ما و منیست ** عاقبت زین نردبان افتادنیست
  • Bu bizlik, benlik, halkın merdivenidir, halk, nihayet bu merdivenden düşer!
  • هر که بالاتر رود ابله‌ترست ** که استخوان او بتر خواهد شکست
  • Kim merdivenin daha üstüne çıkarsa daha aptaldır. Çünkü düşünce onun kemikleri daha beter kırılır!
  • این فروعست و اصولش آن بود ** که ترفع شرکت یزدان بود 2765
  • Bunlar fer'i lerdir. Asıllarıyla şudur: Yücelik, Allah' ya şirk koşmadır!
  • چون نمردی و نگشتی زنده زو ** یاغیی باشی به شرکت ملک‌جو
  • Ölmedin de onunla ditilmedin mi ona ortak olmaya, ülke ve devlet kazanmaya savaşan bir düşmansın!
  • چون بدو زنده شدی آن خود ویست ** وحدت محضست آن شرکت کیست
  • Fakat onunla dirildin mi, zaten dirilen odur... Bu, tam birliktir; nerde şerik oluş?
  • شرح این در آینه‌ی اعمال جو ** که نیابی فهم آن از گفت و گو
  • Fakat bunu işlerinin aynasında gör. Çünkü bunu sözle, dedikoduyla anlayamazsın!
  • گر بگویم آنچ دارم در درون ** بس جگرها گردد اندر حال خون
  • İçimdekini söylersem çok ciğerleri kan kesiliverir!