English    Türkçe    فارسی   

4
3554-3563

  • گفت زن نه نیست اینجا غیر من ** هین سرت برگشته شد هرزه متن
  • Kadın burada benden başka kimse yok ki dedi... kendine gel, senin başın döndü galiba, saçmalama.
  • او مکرر کرد بر زن آن سخن ** گفت زن این هست از امرودبن 3555
  • Adam, bu sözü birkaç kere söylediyse de kadın, "Bu armut ağacından olacak!
  • از سر امرودبن من هم‌چنان ** کژ همی دیدم که تو ای قلتبان
  • Ben de armut ağacının üstündeyken öyle şeyler gördüm be hey kaltaban!
  • هین فرود آ تا ببینی هیچ نیست ** این همه تخییل از امروبنیست
  • Aşağıya inde bak... benden başka kimse yok, bütün bu hayaller armut ağacından!
  • هزل تعلیمست آن را جد شنو ** تو مشو بر ظاهر هزلش گرو
  • Şaka ve lâtife bir şey belletmeye yarar... onu ciddi gibi dinle; görünüşte lâtife oluşuna kapılma!
  • هر جدی هزلست پیش هازلان ** هزلها جدست پیش عاقلان
  • Her ciddi şey, maskaralara göre maskaralık, şakadır... fakat akıllara göre de lâtifeler, ciddidir.
  • کاهلان امرودبن جویند لیک ** تا بدان امرودبن راهیست نیک 3560
  • Aklı kıt olanlar armut ağacı ararlar... fakat bu armut ağacından o armut ağacına uzun bir yol var!
  • نقل کن ز امرودبن که اکنون برو ** گشته‌ای تو خیره‌چشم و خیره‌رو
  • Armut ağacından inde yürümeye koyul... senin gözün de kamaşmış yüzün de!
  • این منی و هستی اول بود ** که برو دیده کژ و احول بود
  • Bu ağaç, benliktir... evvelki varlıktır. İnsan, bu varlıkla kaldıkça gözü şaşı olur, olmayacak şeyler görür.
  • چون فرود آیی ازین امرودبن ** کژ نماند فکرت و چشم و سخن
  • Fakat armut ağacından indin mi düşüncede de bir eğrilik, sapıklık kalmaz, gözde de sözde de!