English    Türkçe    فارسی   

5
1559-1568

  • دست سوی خاک برد آن متمر  ** خاک خود را در کشید و شد حذر 
  • O, buyruk kulu, yere el attı. Toprak, kendini çekti, çekindi.
  • پس زبان بگشاد خاک و لابه کرد  ** کز برای حرمت خلاق فرد  1560
  • Dile gelip yalvarmaya, tek yaratıcı hürmetine beni bırak, yürü git, canımı bağışla. O yürük atinin yularını çek benden.
  • ترک من گو و برو جانم ببخش  ** رو بتاب از من عنان خنگ رخش 
  • Benden yaratılacak insan, tekliflere uğrayacak, tehlikelere düşecek.
  • در کشاکشهای تکلیف و خطر  ** بهر لله هل مرا اندر مبر 
  • Tanrı hakkı için beni bırak, alma.
  • بهر آن لطفی که حقت بر گزید  ** کرد بر تو علم لوح کل پدید 
  • Tanrı seni seçti, Levih’teki bilgiyi sana gösterdi. O lütuf hakkı için vazgeç benden.
  • تا ملایک را معلم آمدی  ** دایما با حق مکلم آمدی 
  • Tanrı ihsanı ile meleklere hoca oldun. Daima Tanrı ile konuşmadasın.
  • که سفیر انبیا خواهی بدن  ** تو حیات جان وحیی نی بدن  1565
  • Peygamberlerin de elçisi olacaksın. Sen vahiy canının hayatısın bedeni değil.
  • بر سرافیلت فضیلت بود از آن  ** کو حیات تن بود تو آن جان 
  • İsrafil bedenlere can verir, sen cana can verirsin. O yüzden İsrafil’den üstünsün.
  • بانگ صورش نشات تن‌ها بود  ** نفخ تو نشو دل یکتا بود 
  • O, sur’u üfürür, bedenlere can gelir. Senin nefesin mücerret gönüllere can bağışlar.
  • جان جان تن حیات دل بود  ** پس ز دادش داد تو فاضل بود 
  • Bedendeki canın canı, gönlün diriliğidir. Şu halde senin ihsanın, İsrafil’in ihsanından üstündür.