English    Türkçe    فارسی   

5
3268-3277

  • مستمع داند به جد آن خاک را  ** خوش نگر این عشق ساحرناک را 
  • Onca o toprağın her zerresi duyar,o coştu mu,feryadını iştir,anlar.
  • آنچنان بر خاک گور تازه او  ** دم‌بدم خوش می‌نهد با اشک رو 
  • Ana,çocuğunun yeni mezarının toprağına anbean gözyaşlarıyla kapanır,yüzünü,gözünü sürer.
  • که بوقت زندگی هرگز چنان  ** روی ننهادست بر پور چو جان  3270
  • Oğlu diriyken bile o canının canına, o can yavrusuna asla böyle yüzünü,gözünü sürmemiştir.
  • از عزا چون چند روزی بگذرد  ** آتش آن عشق او ساکن شود 
  • Fakat bu ölümden birkaç gün geçti mi sevgisinin ateşi yatışır.
  • عشق بر مرده نباشد پایدار  ** عشق را بر حی جان‌افزای دار 
  • Ölüye karşı aşk ebedi olmaz ki.Sen,cana canlar katan diriyi sev.
  • بعد از آن زان گور خود خواب آیدش  ** از جمادی هم جمادی زایدش 
  • Bu acı geçti mi o mezarın karşısında durmaktan yorgunluk gelir,uykusu gelir.Cansız bir şeyden ancak cansız bir şey doğar.
  • زانک عشق افسون خود بربود و رفت  ** ماند خاکستر چو آتش رفت تفت 
  • Çünkü aşk,afsununu çalmış,gitmiştir.Ateş sönüverdi mi kül almıştır.
  • آنچ بیند آن جوان در آینه  ** پیر اندر خشت می‌بیند همه  3275
  • Gencin aynada gördüğünü ihtiyar,tamamiyle kerpiçte görür.
  • پیر عشق تست نه ریش سپید  ** دستگیر صد هزاران ناامید 
  • Pir,senin aşkındır,sakalı da ak olan değil.Pir,yüz binlerce ümitsizin elinden tutandır.
  • عشق صورتها بسازد در فراق  ** نامصور سر کند وقت تلاق 
  • Aşk,ayrılık aleminde suretler düzer.Fakat insan,hakiki sevgiliyle buluştu mu tasavvur bile edilmiyen,tasvire bile sığmayan hakikat meydana çıkar da,