English    Türkçe    فارسی   

5
933-942

  • هفت گاو فربه بس پروری  ** خوردشان آن هفت گاو لاغری 
  • Yedi semiz ve besili öküzü yedi tane arık öküzün yediğini gördü.
  • در درون شیران بدند آن لاغران  ** ورنه گاوان را نبودندی خوران 
  • O arık öküzler hakikatte aslanlardı. Böyle olmasa o öküzleri yiyemezlerdi.
  • پس بشر آمد به صورت مرد کار  ** لیک در وی شیر پنهان مردخوار  935
  • Şu halde iş eri de surette insan görünür ama hakikatte onda insanı yiyen bir aslan gizlidir.
  • مرد را خوش وا خورد فردش کند  ** صاف گردد دردش ار دردش کند 
  • Adamı güzelce yer, onu tek mücerret bir hale getirir. Derdi varsa tortusunu süzer, saf bir hale sokar.
  • زان یکی درد او ز جمله دردها  ** وا رهد پا بر نهد او بر سها 
  • O bir dert yüzünden bütün tortulardan kurtulur, ayağını süha yıldızının başına kor.
  • چند گویی هم‌چو زاغ پر نحوس  ** ای خلیل از بهر چه کشتی خروس 
  • Niceye yolsuzluklarla dopdolu olan kuzgun gibi söylenip duracaksın? Ey Halil horozu neden kestin diyeceksin?
  • گفت فرمان حکمت فرمان بگو  ** تا مسبح گردم آن را مو به مو 
  • Halil der ki: Buyruğa uydum. İyi ama o buyruktaki hikmet neydi? Söyle de Tanrı’yı her bir kılımla tespih edeyim.
  • بیان آنک کشتن خلیل علیه‌السلام خروس را اشارت به قمع و قهر کدام صفت بود از صفات مذمومات مهلکان در باطن مرید 
  • Halil aleyhisselam’ın, horozu kesmesi, müridin içinde bulunan helak edici ve kötü sıfatlardan hangi sıfatın giderilmesine işarettir?
  • شهوتی است او و بس شهوت‌پرست  ** زان شراب زهرناک ژاژ مست  940
  • Horoz şehvete mensuptur, şehvetine pek tapar. O zehirli ve kötü şaraptan sarhoştur.
  • گرنه بهر نسل بود ای وصی  ** آدم از ننگش بکردی خود خصی 
  • Şehvet soy üretmek için olmasaydı Adem utancından kendisini hadım ederdi.
  • گفت ابلیس لعین دادار را  ** دام زفتی خواهم این اشکار را 
  • Melun İblis, Tanrı’ya avlanabilmek için bana kuvvetli bir tuzak lazım dedi.