- 
		    نیست شه را طمع بهر خلق ساخت ** این همه دولت خنک آن کاو شناخت
 
		    - Padişahın hiçbir şeye tamahı yoktur, O, bütün bu devleti halk için düzüp koşmuştur; ne mutlu anlayana!
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    آن که دولت آفرید و دو سرا ** ملک دولتها چه کار آید و را
 
		    - Dünyanın ve ahiretin devletleri; devleti, dünyayı ve ahireti yaratan kişinin ne işine yarar?
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    پیش سبحان بس نگه دارید دل ** تا نگردید از گمان بد خجل
 
		    - Şu halde Süphan’ın huzurunda gönlünüzü koruyun ki sonra kötü düşünceden utanmayasınız.
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   کاو ببیند سر و فکر و جستجو ** همچو اندر شیر خالص تار مو   3145
 
		    - Çünkü o; halis sütün içindeki siyah kıl gibi bütün gizli şeyleri, düşünceleri arayıp taramayı...her şeyi görür.
 
		  
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    آن که او بینقش ساده سینه شد ** نقشهای غیب را آیینه شد
 
		    - Suretten geçip gönlünü arıtan kişi, gayp suretlerine ayna olur.
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    سر ما را بیگمان موقن شود ** ز آن که مومن آینهی مومن شود
 
		    - Şüphe yok, sırrımızı anlar; çünkü mümin, müminin aynasıdır.
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    چون زند او نقد ما را بر محک ** پس یقین را باز داند او ز شک
 
		    - Nakdimizi mehenge urunca derhal yakîni şüpheden ayırt eder.
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    چون شود جانش محک نقدها ** پس ببیند قلب را و قلب را
 
		    - Canı, nakitlerin mehengi olunca elbette ayarı sağlam olanı da görür, kalp olanı da.
 
		  
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
	      
	       
	      
		  
		  
	       
		  
		  - 
		  نشاندن پادشاهان صوفیان عارف را پیش روی خویش تا چشمشان بدیشان روشن شود
 
		  - Padişahların ârif sofileri karşılarına oturtması
 
	        
	      
	       
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   پادشاهان را چنان عادت بود ** این شنیده باشی ار یادت بود   3150
 
		    - Hatırlarsan duymuşsundur; padişahların böyle bir âdeti vardı:
 
		  
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    دست چپشان پهلوانان ایستند ** ز آنکه دل پهلوی چپ باشد ببند
 
		    - Sol taraflarında yiğitler, bahadırlar dururdu, çünkü kalp vücudun sol tarafındadır.