- 
		    بهر این دکان طبع شورهآب  ** هر دو عالم را روا داری خراب 
- Sense bu acı sulu tabiat dükkânı için iki âleminde yıkılmasını hoş görüyorsun.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   من همیدانم که تو پاکی نه خام  ** وین سالت هست از بهر عوام    1755
- Ben bilip duruyorum ki sen paksın, ham değilsin. Bu soruşunda aşağılık kişilerin anlaması için.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    جور دوران و هر آن رنجی که هست  ** سهلتر از بعد حق و غفلتست 
- Devranın cefası ile âlemdeki bütün eziyetler, Allah’dan uzak olmadan ve gafil bulunmadan daha kolaydır.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    زآنک اینها بگذرند آن نگذرد  ** دولت آن دارد که جان آگه برد 
- Çünkü bunlar hep geçer de onlar geçmez. Devlet, ona derler ki insanın canı uyanık olsun!
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
	      
	       
	      
		  
		  
	       
		  
		  - 
		  حکایت در تقریر آنک صبر در رنج کار سهلتر از صبر در فراق یار بود 
- Zahmete sabretmek ,sevgilinin ayrılığına sabretmetken kolaydır.
 
	      
	       
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    آن یکی زن شوی خود را گفت هی  ** ای مروت را به یک ره کرده طی 
- Kadının biri kocasına dedi ki: Ey adamlığı bir adımda aşan!
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    هیچ تیمارم نمیداری چرا  ** تا بکی باشم درین خواری چرا 
- Bana hiç bakmıyorsun, neden? Ne vaktedek bu horlukta kalacağım?
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   گفت شو من نفقه چاره میکنم  ** گرچه عورم دست و پایی میزنم    1760
- Kocası dedi ki: Boğazına bakıyorum, çıplağım ama elim ayağım var, çalışıp çabalıyorum.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    نفقه و کسوهست واجب ای صنم  ** از منت این هر دو هست و نیست کم 
- Güzelim, ere kadının boğazına ve elbisesine bakmak farzdır. Ben ikisine de bakıyorum. Bu hususlarda eksiğin, gediğin yok.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    آستین پیرهن بنمود زن  ** بس درشت و پر وسخ بد پیرهن 
- Kadın, gömleğinin yenini gösterdi. Pek kaba ve kirliydi.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گفت از سختی تنم را میخورد  ** کس کسی را کسوه زین سان آورد 
- Dedi ki: Kabalığından bedenimi yiyor. Kimse kimseye bu çeşit elbise verir mi?